- 17 May 2020, 21:57
#3747
La Toya Röportajı
Michael Jackson’ın keder içindeki kardeşi La Toya Jackson, dün gece kardeşinin etrafındaki
çıkarcı tayfanın Pop’un kralının ölümünde son derece etkili olduklarını söyleyerek bu şüphe uyandıran
kişileri suçladı.
Röportajda, savunmasız ve hassas kardeşine çok yakın olan La Toya Jackson, -paranın güdülediği
kişiler topluluğu nedeniyle- Michael’ı, çok yalnız ve kendini soyutlamış biri olarak tanımladı.
La Toya Jackson, Michael’ın etrafını sarmış bu grupları, onu Michael’ı ailesinden ve
arkadaşlarından bile ayırdıkları ve Londra’daki 02 Arena’da Michael’a aslında yapabileceğinden çok
daha fazla ve zor olan 50 konser anlaşmasını imzalattıkları için suçladı.
La Toya, kardeşinin onun ruhuna hakim olmak ve onu bu şekilde kontrol altına almak isteyenler
tarafından bağımlılık yaratan ilaçlarla beslendiğine VE onu asıl öldürenin, bu tip insanların sürekli
olarak onu nakit ineği (yani argoda PARA KAYNAĞI olarak) olarak görmeleri ile onu her açıdan
sömürmeleri olduğuna inandığını belirtti.
La Toya, gerçekleri ortaya çıkarmak istediğini söyledi.
Kaliforniya kanunlarına göre bir insanın yanlış yönlendirme sonucu ölümüne sebebiyet vermek de
cinayetle eş değer görülüyor. Kesin otopsi sonuçları için iki hafta daha beklemek gerekecek, fakat La
Toya kendisinde özel bir takım otopsi sonuçları olduğunu söyledi. Bu sonuçları Cuma günü aldığını
söyleyen La Toya Jackson, polisler tüm araştırmalarını bitirmeden detaylar hakkında konuşmayacağını
belirtti, fakat Michael’ın boynunda 4 yeni iğne izinin bulunduğunu söyledi.
Michael’ın bir kişi tarafından değil, daha çok bir grup tarafından öldürüldüğünü gözyaşlarına
hakim olmaya çalışarak söyleyen La Toya, Michael’ın adeta bu kişiler tarafından ablukaya alındığını,
bu kişilerin hiçbir zaman Michael’ın tarafında olmadığını ve onun yumuşak başlı, sevgi dolu ve sakin
yapısını da kötüye kullanıldıklarını belirtti.
La Toya: “Daha 1 aydan daha az bir süre önce Michael’ın konserlerden önce öleceğini
söylemiştim, etrafındaki bu açgözlü insanlar yüzünden.”
Michael ellilerinde ölmekten korkuyormuş....
La Toya Jackson: “Sonuç olarak kendisini ailesinden soyutlamak durumunda kalmıştı. BİR
TANE BİLE gerçek dostu yoktu... Dünyadaki en yalnız adamdı...
Böyle korkunç bir şeylerin olacağını biliyordum.” Mesela kardeşinin ayda £60,000 tutarında
kiraladığı Beverly Hills malikanesinin ardındaki çok özel detayları biliyormuş La Toya Jackson.
Her yerde gayet anlatılıp durduğu gibi yatağında falan değilmiş, o Murray denilen doktorun yani
Michael’ın kişisel doktoru olan ve La Toya hastanede sorgulamaya başlayınca aniden ortadan
kaybolan adamın yatak odasının ordaymış...
La Toya, enjeksiyon serumlarının yatağın kenarında nasıl durduğunu ve oksijen tüplerinin
duvarları nasıl çizdiğini anlatmış ama en kalpburkan açıklamaları kardeşinin çocukları hakkında
yapmış. Babalarını son kez görmeye gittiklerinde onlara refakat ediyormuş. Açık tabutun önünde Paris
çok nazik bir şekilde pahalı olmayan bir kolyeyi babasının bileğine takmış ve babasının vücudunu
nazikçe süslemiş...
Her ne kadar La Toya Jackson, geçtiğimiz yıllarda, yalancı şahitlikten tutun da, bir kitabında
Michael’ın pedofili olduğunu söylemesine ve babasının onlara çocukluklarından beri zorbalık ettiğini
açıklamasına rağmen, Kİ BUNDAN DOLAYI JACKSON AİLESİ TARAFINDAN CİDDİ ŞEKİLDE
DIŞLANMIŞTI LA TOYA, o, son 15 yıldır aileyi bir arada tutmaya çalışıyormuş. Zaten, 12 yıl önce
direktörü Jack Gordon’dan boşanıp, çocuksuz kalınca da Michael ve onun büyümekte olan ailesine
daha çok yakınlaşmış ve onları her ay annelerinin evinde görüyormuş.
O, Michael’ı ölmeden 3 hafta önce görmüş. Katherine ve Joe’nun 60. evlilik yıldönümlerinde
Michael’ın Beverly Hills’teki favori Indian restorantında büyük bir kutlama yapıyorlarmış. O
gittiğinde Michael ve çocukları zaten oradaymış. Kapıda duruyormuş ve ona “La Toya, harika
görünüyorsun” demiş.
LaToya: “Zayıftı ama o gece çok yedi, baharatlı hint yemeğini çok sevdi, her dakikanın keyfini
çıkardı, gecenin sonunda bana sarıldı ve “bunu tekrar yapmak zorundayız” dedi. Sonra kapıya gitti,
geriye döndü ve tekrar el salladı, hoşçakal dedi. Bu benim bebek kardeşimi son görüşümdü....”
La Toya, kardeşinin ölümüyle ilgili bir sürü haberin çıkmasıyla başlayan ve yürek burkan
cenaze töreniyle biten bu iki hafta boyunca zor dayanmış. (Yani kadın röportaj sırasında bile “güçlü
olmaya çalışıyorum” diyormuş ama gözyaşlarına boğuluyormuş bir yandan da.) Michael’ın hastaneye
kaldırıldığı haberini aldığında evdeymiş.
LaToya : “Michael’dan 3 dakika kadar bir uzaklıkta oturuyordum Beverly Hills’te. Farrah
Fawcett’in ölümü hakkında bir arkadaşımla konuşuyordum.”
Farrah’ın ölümünün Ed McMahon’ın ölümünün hemen ardından geldiğini ve bugünlerde bir ölüm
haberi daha alabileceklerini, çünkü bunların hep 3lü olarak gittiklerini söylemiş.
La Toya’nın bu konuşmasından bir buçuk saat falan sonra Joe, Las Vegas’tan aramış ve “hastaneye
koş” demiş, Michael hastanede.
La Toya hemen annesinin kişisel asistanını aramış ve Michael’ı, onun evinden 10 dakika uzaklıkta
olan Westwood’taki UCLA Tıp Merkezi’ne götürmelerini söylemiş.
LaToya: “Arabama atladım ve annemin asistanıyla konuşmaya devam ettim, O nasıl? O nasıl? diye
tekrarlıyordum fakat bana bir şey söyleyemeyecekti. Fakat sonra arkadan “ o kim? diye soran
annemin sesini duydum. Annem telefondakinin ben olduğumu öğrenince çığlık attı ve “NEDEN
ONA SÖYLEMİYORSUN?” diyerek telefonukaptı ve bağırabildiği kadar büyük bir çığlıkla
“Michael öldü!” dedi.
"Azkalsın arabayı çarpıyordum, bacaklarım tüm gücünü yitirdi, gaz pedalına bile basamıyordum.
Hastanenin yanlış girişine gittim, güvenlikten arabamı almalarını istedim, çünkü çok zayıf ve
bayılmak üzereydim. Beni Michael’ın oraya götürdüler. Annem ve çocuklar ağlıyorlardı. ... Çığlık
attım, Bu doğru mu? Annem “evet, o gitti.” dedi ve ben ağlamamı hiç durduramadım. Herkes
çığlıklar atıyordu, çocuklar ağlıyorlardı ve annem onlarla birlikte oturmuş ağlıyordu."
"Paris, babasını son bir kez daha görmek istedi. Hemşire bana 'babalarının öldüğü gerçeğini
çocukların anlamasını sağlayın.' dedikten sonra, ben ve kardeşim Randy ile birlikte çocukların
ellerinden tuttuk ve dokunmak için haala sıcak olan Michael’ı görmeye odaya gittik.
...
Yüzünde bir havlu vardı ve ben onu kaldırdım, çocuklar onu gördüler ve Paris, ‘Oh babacım, seni
çok seviyorum.’ dedi. Onu kucakladık, öptük ve çocuklar onun ellerini tuttular. O gerçekten gitmiş
gibi görünmüyordu...Gözleri zaten yarı açıktı ve sanki uyuyor gibiydi, hiç soğuk bile değildi...
Michael’ı öyle görene kadar hüngür hüngür ağlayan çocuklar, onu gördükten sonra ağlamayı
kestiler ve sakinleştiler. Onun başında dualarımızı okuduk. Babanıza ne söylemek istersiniz? diye
söylediğimde hepsi 'ona özel şeyler' dediler. Paris babasının elini tutuyordu. Hepimiz yatağının
etrafında oturuyorduk. Michael’ın göğsü, onu hayata döndürmek için yapılan müdahaleler
yüzünden çok kırmızı olmuştu. Ben bacaklarına görmek için örtüyü kaldırdım, her şey çok güzel
görünüyordu. Michael saçsızdı ve makyajsızdı. Hiçbir makyajı yoktu evet ama iyi görünüyordu,
Michael gibi görünüyordu.
Sonra Paris Hilton’un annesi Kathy geldi. Michael ve benimle okul arkadaşı olan Kathy, Michael’a
hoşçakal demek için bizimle odada kaldı. Sonra, vedamızdan 30 dakika sonra, kardeşimin ölümü
hakkında bilgi veren ölüm sertifikasını imzaladım. Annem ve kardeşlerim beni seçtiler bunun için,
çünkü Michael ve benim aramda çok özel bir bağ vardı.”
...............
BURASI ÖNEMLİ:
"Michael, hiçbir zaman 2400 acrelik alana yayılmış büyüklükteki Neverland’e gömülmeyecek,
çünkü Michael bu ikinci çocuk tacizi davasından sonra o çok sevdiği Neverland’ten nefret ettiğini
bana defalarca söylemişti, Neverland onu acıtıyordu, çöküşünü hızlandırıyordu.
Michael doktoruna bi ton para ödüyordu ama o Dr. Conrad Murray, beni hastanede bile endişe
içinde bıraktı; zaten o adamın kardiolog sertifikası bile yoktu, kendini aileye tanıtmamıştı ve ben
‘doktorunu görmek istiyorum!’ deyip neler olduğunu anlatmasını talep ettiğimde de ortalıkta
görünmedi.
Paris Dr. Murray’ın dünyadaki en iyi kardiyoloğu olduğunu söyleyip “Bu babama nasıl olur?” diye
soruyordu. Doktorun avukatlarıysa doktorun hep dedektiflerle işbirliği içinde olduğunu söylediler.
Fakat ben ona yaklaşmayı başardım ve kardeşime ne olduğunu sordum fakat aldığım cevap bir
yığın hiçbir şey ifade etmeyen mırıltıdan başka bir şey değildi. Sadece, “MICHAEL YAPMADI
BUNU, ÜZGÜNÜM.” şeklinde bir şeyler söylediğini hatırlıyorum.
Tüm bu esrarengizlik ve karışıklık içinde doktor ortadan kayboldu. Bu noktada endişeler daha da
arttı. Ben de başka bir doktora daha sordum. Doktor bana Michael’ın vücudunda çok yeni iğne
izleri olduğunu söyledi. Rapora göre Michael, Demerol ve operasyonlar dışında asla kullanılmayan
Diprivan’i de içeren, uyumasına yardımcı olan uyuşturucu ilaçlar kullanıyordu. Polisler iki çuval
dolusu reçete vesaire kaldırdıklarını söylediler. Fakat bunların hepsi ortaya çıkacak ve şok
olacaksınız.
Biz bu ikinci otopsinin sonuçlarını da alınca oturacağız bir masaya, iki raporu karşılaştıracağız
halka açıklamadan önce. Benim otopsinin NASIL SONUÇLANACAĞINA DAİR ÇOK KUVVETLİ
BİR DÜŞÜNCEM VAR, ama bu noktada bir şey söyleyemeyeceğim. Bu araştırmaları tehlikeye
sokmak istemiyorum ama şunu bilin ki, Michael’ın öldürüldüğü hakkındaki düşüncem
değişmeyecek.
Biz çocuklarla beraber Katherine’in evine döndüğümüzde Michael’ın konağından bir telefon daha
aldık. Arayan Michael’ın sıkı bir Müslüman olan ve Brother Michael olarak bilinen kıdemli
asistanıydı.
Brother Michael bize, Michael’ın Lübnan doğumlu iş direktörü Dr. Tohme denen adamın Beverly
Hills’teki mülkte ve Las Vegas’ta kiralanan ikinci evdeki bütün staffları işten attığını söyledi. Ben
burada Michael’n nasıl öldüğünü anlamaya çalışırken böyle bir haber alınca bütün şüphelerim
iyice yükseldi.
Ben, direktörüm ve yakın arkadaşımız Jeffre Philips eve vardığımızda, yeni bir güvenlik görevlisi
vardı orada. .... Ben kardeşimin kokusunu her yerde duyabiliyordum, kardeşimi her yerde
hissedebiliyordum. Onun favori kolonyası Kara Orkide’yi koklayabiliyordum. Yataodasına gittim.
Yere atılmış bir gömlek vardı. Michael, hastaneye Dr. Murray’in yatak odasından taşındı, kendi
odasından o geniş holü kendi başına geçerek doktorun odasına yürümüş. Orada ne oldu, biz
bilmiyoruz. O doktorla o odada yalnızdı michael sona geldiğinde...
Öğleden hemen sonra doktor aşağı kata inmiş ve koruma Alberto Alvarez’e hemen acil servisi
aramasını haykırmış. Dr. Murray’den ve çocuklardan başkası yukarı kata çıkma iznine sahip
değildi. Hatta Paris bana, bazen, babasına oksijen verilirken Dr. Murray’in onları bile oraya
almadığını söyledi. Ya adam, Michael’a müdahalelerini bile 911’deki görevli sert zeminde yapması
gerektiğini söylediği hâlde yatakta yapmış.. Eğer bu adam kardiyologsa neden benim kardeşimi
hâlâ yatakta tutmuş. Michael o odada ölmüştü. Demir bir stant vardı kablosu aşağıya sarkan,
oksijen depoları vardı duvar boyunca, polis gelmişti ve bütün ilaçları ve oradaki çantalarda ne
varsa kaldırmıştı.
Diprivan, her zaman oksijenle verilir. Biz ailecek, Michael’ın Victory Tour’da arkasını incittiği
kazadan itibaren ilaç bağımlısı olduğunu 1984’te kabulleniyoruz, fakat ısrar ediyorum ki
Michael’ın vücudu bu konser hazırlıkları sırasında temizlenmişti. İngiltere’ye gittiğinde temizdi ve
sadece meyve suyu içiyordu. Sisteminden her şeyi atmıştı ve konserler için hazırdı. Fakat Michael
hiçbir zaman 50 konser istemedi. O, 10 taneyi kabul etmişti fakat satışlar çok olunca sayıyı arttırdı
da arttırdılar. Ya bu kadar konseri çok sağlıklı bir insanın yapması bile imkânsızdır, kaldı ki
Michael çok narindir.
O her zaman insanların iyi olduğuna inanmak istedi. Fakat o çok yumuşak başlıydı. Şu son birkaç
ay içinde, iyice soyutlandı. Ben inanıyorum ki, biz onu aradığımızda ya da görmeye gittiğimizde ona
haber verilmiyordu. Michael’ın etrafındaki insanlar onun bir insan olduğunu düşünmüyorlardı,
onu sadece bir para kaynağı olarak görüyorlardı. Michaelsa parasıyla hiçbir zaman yakinen
ilgilenmedi; oysa çok kişi onun sıtından müthiş paralar kazandı. Şu son kiraladığı yer bile buna bir
örnek. O ev var ya, ayda 15000ken Michael’dan 60000 istendi; çünkü o Michael’dı.
Biz Michael’a ulaşmaya çalıştık fakat başaramadık. Korkunç şeyler olacağını anlamıştım. Onun
etrafındaki o tayfa onu gerçek dünyadan kopardılar ve tertemiz vücuduna ilaçları tekrar soktular,
onu kontrol altına aldılar, fakat onun temiz sistemi ilaçları görünce şoka girdi ve bunlar onu
öldürdü. Ben düğmeye basacağım ve bu işin sorumlusunu bulana kadar da asla durmayacağım.
Neden ailesinden ayırdılar onu? Bu sadece para ile ilgili bir şey değil. Ben Michael için ADALET
istiyorum. Ne olduğunu, Michael’ı kimin öldürdüğünü bulana kadar da rahat uyumayacağım.
Ben kardeşimin çalışma takvimini gördüğümde şok geçirdim. Onu çok fazla çalıştırdılar. Nefes
alacak yer bile bırakmamışlardı. Her saat kostüm provası, dans provası, müzik dersleri ile doluydu.
Paris bile farketmiş, “BABACIĞIMI ÇOK FAZLA ÇALIŞTIRIYORLAR, ÇOK FAZLA
ÇALIŞTIRIYORLAR.” demişti. Ona “biletler satıldı, show ilan edildi bıdı bıdı bıdı” diyen herkes
doğrudan ya da dolaylı olarak bu ölümden sorumludur.
Ve Michael, Michael olarak asla fanlarını bırakmak istemedi. Çocukları onu çok mutlu ediyordu,
hiçbir gerçek dostu yoktu, çünkü insanlara güvenemiyordu. Zaten, sonda da yalnız bir adam olarak
o şüphe uyandıran çıkarcı insanların içinde öldü.
Michael her zaman £1million nakit olarak hazırda evinde tutardı fakat o paralar bulunmadı, çok
değerli mücevher koleksiyonundan bir parça bile ortalıkta yok. Birileri oraya girdi ve bu işi halletti.
Ben oraya gitmeden evvel bir ton insan o eve girip çıkmıştı bile.Michael’ın ölümünden sonraki
saatlerde, Janet, çok fazla üzgündü, kendi güvenlik takımı içeriye yerleştirdi. Biz, Michael’ın sahip
olduğu her şeyi onun çocuklarını düşünerek çok daha güvenli bir yere taşımayı düşünüyoruz.
Çocuklar iyi savaşıyorlar. Katherine de dadıları Grace Rwaramba ile birlikteler. Ben açıkçası,
dadının hareketlerinden de son derece kuşkulanıyorum. Onun hakkında ailenin de karışık
duyguları var zaten. Bir ara dadı Grace’in Michael’ın kız arkadaşı olduğuna dair çkan haberler bir
yalan. Ben Grace’in Michael’dan hoşlandığını duymuştum ama Michael ondan hoşlanmadı, ona
geçen Christmas’ta gitmesi için yol da vermişti. Grace hakkında çok fazla soru var kafamda. Bence
o, ailemizi Michael’dan uzakta tutma konusunda bir maşa/araç idi. Bence hareketleri çok tuhaf.
Benim tüm odak noktam şu an çocuklar. Çocuklar iyi huylu ve çok terbiyeliler fakat dışarıdaki
vahşi dünya için fazlasıyla masumlar. Televizyon izlemiyorlar. Evde eğitim alıyorlar, sadece Disney
filmlerini izlemek için izinliler. Ailemiz, onların acısını azaltmaya yardımcı olmak için bir danışman
tuttu. Michael her zaman tek başına bir ebeveyn oldu; fakat çok iyi bir ebeveyn. Onu bebek bezi
değiştirirken görmek çok komikti; çünkü onu bu hâlde görmeyi hayal edemezdiniz; fakat Michael
çok deneyimli bir babaydı ve çocuklar konusunda tam bir uzmandı. Onlar çok mutlu çocuklar, her
şeye rağmen.
Paris (babası gibi) show dünyasına girmek istiyor. Prince Michael, çok kendine güveniyor. Ben
burada biraz üzülüyorum. O sadece hastanede ağladı ve sonra bir daha hiç ağlamadı. O ailenin
küçük adamı oldu şimdi. Blanket ise bir bebek. Çok komik ve tıpkı babası gibi çok afacan. Cenaze
töreni TV’de milyonlarca kişi tarafından izlenmesine rağmen, en dokunaklı veda geçen Pazartesi
gecesi, ailenin tabutu açtığı Forest Lawn Mezarlığı’nda oldu.
Paris, pahalı olmayan bir kolye getirmişti. Kolyede tene değdiği zaman renk değiştiren metal bir
kalp vardı. Bana ‘Bu kalp iki parçadan oluşuyor; bir yarısını Babacığıma vermek istiyorum ve öbür
yarısını ise ben bundan sonra HİÇ çıkarmayacağım.’ dedi. Onu çok dikkatli bir şekilde babasının
bileğine doladı ve ‘Babacığım, bak bu senin için...’ dedi ve ekledi: ‘Bu kalp mavi olacak
babamdayken, çünkü babacığım şimdi çok soğuk; bendeyken mor.’
Ayrıca bazı renkli taşlar almıştı ve babasının vücudunu süsledi. ‘Babacığım çoksoğuk, çok soğuk.’
Michael’ın dudakları otopsiden dolayı biraz şişmişti. Paris bana ‘Bunu babacığıma kim yaptı?’ diye
sordu. Ben de ona artık dünyaya gözlerini yumduğu için olduğunu anlattım.
Oraya pullu eldivenlerinden birini koydum ve tabi favori güneş gözlüklerinden birini...
Michael Bush, Michael’ın kadim kostümcüsü, çok ayrıntılı/çok süslü krem bir ceket dizayn etti
Michael için inci ve boncuklarla dolu. Sonra siyah bir pantolon giyindi, tokasının bir tarafında iki
çocuk meleğin olduğu geniş altın bir kemer taktı, makyajcısı Karen Faye de yüzüne bir makyaj
uyguladı.
Ben Paris’le çok gurur duyuyorum anma törenindeki konuşmayı yaptığı için. Steve Wonder
sahnedeyken Paris bana eğilip şöyle fısıldadı: ‘La Toya halacığım, ben oraya çıkmak ve Babacığım
için bir şeyler söylemek istiyorum.’ Sahnedeyken ve ‘we are the world’ü söylerken bana ‘Şimdi çok
utandım’ dedi fakat sonra fikrini değiştirip gücünü topladı ve babasını ne kadar sevdiğine dair
herkesin gördüğü o kelimeleri söyledi.
Paris oğlanlardan daha dirençliydi. O, her gün Michael’ın tişörtlerinden birini giyiyor ve odasının
duvarlarının her yanı sadece babasının poster ve resimleriyle dolu. O hâlâ her gün babasına onu ne
kadar sevdiğini anlatan tatlı mektuplar yazıyor. Mektupları bir harika. Ne zaman okursanız
okuyun, ağlarsınız. Sahne ışığını seviyor Paris; babacığının şarkılarını söylüyor ve o çok özel bir
kız.
Ben 2002’de, Dianna Rose’un Katherine’nin ardından çocukların anne olarak bakıcılığını
üsteleneceği söylediğinde şok olmuştum; çünkü Michael bize bizim büyük ablamız Rebbie
Jackson’ın çocuklarına bakmasını istediğini söylerdi. Rebbi’nin Michael’ın da çok sevdiği sevgi
dolu bir ailesi vardı. Seçiminin bu yönde olduğunu aile üyelerine pek çok kez söylemişti. Bu
sebeplerden dolayı biz yeni bir haberi alacağımızı bekliyorduk; çünkü Michael her 5 yılda bir yeni
isteklerini güncellerdi; biz de 2007’de bir tane daha gelmesini bekliyorduk.
İki büyük çocuğun belirsiz geleceklerinin ne olduğu konusunda da şunu söyleyebilirim ki, doğum
anneleri Debbie Rown’un önümüzdeki haftalarda çocukların bakımını tekrar üstlemek için Los
Angeles mahkemelerinde olmasını bekliyoruz. Fakat o çocuklar Debbie’nin çocukları değiller;
çünkü çocuklar hiçbir zaman onu anneleri gibi hissetmediler. Michael’ın hayatındaki hemen
hemen herkes gibi o da para peşindeydi ve her seferinde her zaman onların annesi olmadığını
kendisi söylüyordu. Şimden sonra Debbie’nin birdenbire çozukların başına anne kesileceğini
biliyorum. Onun hakkında birkaç şey biliyorum ve olacakları engelleyeceğim. Debbie kendi
çocuklarını toplasan bir elin parmakları kadar görmüştür. Michael onu hiçbir zaman çocuklara
anneleri olarak tanıtmadı.
Blanket ise donör yumurta ve sperm bağışıyla dünyaya geldi ve Michael hiçbir zaman onun
biyolojik ebeveynini öğrenmek istemedi. Onlar yumurta ödünç aldılar ve spermlerin de katalogdan
seçildiğine inanıyorum. Michael hiçbir zaman çocuğun anne ve babasının kim olduğunu öğrenmek
istemedi. Ben bebeği kimin doğurduğunu ya da taşıyan kişinin kimin çocuğunu taşıdığını bilip
bilmediğini bilmiyorum.
Onun en büyük eğlencesi çocuklarıydı. O bir süperstardı fakat onu kayıtsız şartsız hiç çıkarsız
sevenler de sadece çocuklarıydı.
Annem için korkuyorum, 79 yaşında ve ailenin temel taşı; fakat ben de aileyi birarada tutmaya
çalışan bir yapıştırıcıyım. Herkes çok acı çekiyor. Ben o günden beri uyuyamıyorum. Bu stres
annemi de öldürecek diye çok korkuyorum.
Michael hiçbir zaman gri saçlı bir yaşlı adam olmayacağını biliyordu. O kadar yaşlanmayı hiçbir
zaman istemedi. Bana 50lerinde öleceğini düşündüğünü söylemiştir. 45lerinde evlenecek ve
50lerinde ölecekti. Hisleri çok kuvvetliydi.
Üzerindeki yüksek baskıya rağmen, onu ileriyi de düşünmesi konusunda ikna etmiştim. Brunei
Sultanından Las Vegas’ta £40million tutarında bir ev almayı düşünüyordu, konserler bittikten
sonra.
Yönetmenlikle ilgili kitaplar okuyordu ve ilk filmi THRILLER adında bir korku filmi olacaktı.
Posterlerini bile dizayn etmişti. Müzik hayatından emekli olacaktı; THIS IS IT onun için gerçekten
sondu. Bir daha hiç performans sergilemeyecekti.
İronik bir şekilde bu büyük ve yılların ardından çatırdamakta olan Jackson ailesi, Michael’ın
ölümüyle birlikte, Michael’ın ölümü ardındaki gerçeği araştırmak için tekrar birlik oldu.
Ben ona gerçekten ne olduğunu bulabilmek için elimden ne gelirse yapacağım. Onun aşırı dozdan
ölüp ölmediğini, ona bu ilaçları kimin temin ettiğini bulacağım. Michael’ın son günleriyle ilgili
olarak hâlâ Dr. Murray’le konuşma şansımız olmadı. Michael ölmek zorunda değildi. Hepimiz
onun kaybından dolayı kimsenin bilemeyeceği kadar büyük bir yas içindeyiz fakat bununla birlikte
de ona gerçekten ne olduğunun altını da deşmeye kararlıyız."
Çeviri; eVa
www.mjturkfan.com
Michael Jackson’ın keder içindeki kardeşi La Toya Jackson, dün gece kardeşinin etrafındaki
çıkarcı tayfanın Pop’un kralının ölümünde son derece etkili olduklarını söyleyerek bu şüphe uyandıran
kişileri suçladı.
Röportajda, savunmasız ve hassas kardeşine çok yakın olan La Toya Jackson, -paranın güdülediği
kişiler topluluğu nedeniyle- Michael’ı, çok yalnız ve kendini soyutlamış biri olarak tanımladı.
La Toya Jackson, Michael’ın etrafını sarmış bu grupları, onu Michael’ı ailesinden ve
arkadaşlarından bile ayırdıkları ve Londra’daki 02 Arena’da Michael’a aslında yapabileceğinden çok
daha fazla ve zor olan 50 konser anlaşmasını imzalattıkları için suçladı.
La Toya, kardeşinin onun ruhuna hakim olmak ve onu bu şekilde kontrol altına almak isteyenler
tarafından bağımlılık yaratan ilaçlarla beslendiğine VE onu asıl öldürenin, bu tip insanların sürekli
olarak onu nakit ineği (yani argoda PARA KAYNAĞI olarak) olarak görmeleri ile onu her açıdan
sömürmeleri olduğuna inandığını belirtti.
La Toya, gerçekleri ortaya çıkarmak istediğini söyledi.
Kaliforniya kanunlarına göre bir insanın yanlış yönlendirme sonucu ölümüne sebebiyet vermek de
cinayetle eş değer görülüyor. Kesin otopsi sonuçları için iki hafta daha beklemek gerekecek, fakat La
Toya kendisinde özel bir takım otopsi sonuçları olduğunu söyledi. Bu sonuçları Cuma günü aldığını
söyleyen La Toya Jackson, polisler tüm araştırmalarını bitirmeden detaylar hakkında konuşmayacağını
belirtti, fakat Michael’ın boynunda 4 yeni iğne izinin bulunduğunu söyledi.
Michael’ın bir kişi tarafından değil, daha çok bir grup tarafından öldürüldüğünü gözyaşlarına
hakim olmaya çalışarak söyleyen La Toya, Michael’ın adeta bu kişiler tarafından ablukaya alındığını,
bu kişilerin hiçbir zaman Michael’ın tarafında olmadığını ve onun yumuşak başlı, sevgi dolu ve sakin
yapısını da kötüye kullanıldıklarını belirtti.
La Toya: “Daha 1 aydan daha az bir süre önce Michael’ın konserlerden önce öleceğini
söylemiştim, etrafındaki bu açgözlü insanlar yüzünden.”
Michael ellilerinde ölmekten korkuyormuş....
La Toya Jackson: “Sonuç olarak kendisini ailesinden soyutlamak durumunda kalmıştı. BİR
TANE BİLE gerçek dostu yoktu... Dünyadaki en yalnız adamdı...
Böyle korkunç bir şeylerin olacağını biliyordum.” Mesela kardeşinin ayda £60,000 tutarında
kiraladığı Beverly Hills malikanesinin ardındaki çok özel detayları biliyormuş La Toya Jackson.
Her yerde gayet anlatılıp durduğu gibi yatağında falan değilmiş, o Murray denilen doktorun yani
Michael’ın kişisel doktoru olan ve La Toya hastanede sorgulamaya başlayınca aniden ortadan
kaybolan adamın yatak odasının ordaymış...
La Toya, enjeksiyon serumlarının yatağın kenarında nasıl durduğunu ve oksijen tüplerinin
duvarları nasıl çizdiğini anlatmış ama en kalpburkan açıklamaları kardeşinin çocukları hakkında
yapmış. Babalarını son kez görmeye gittiklerinde onlara refakat ediyormuş. Açık tabutun önünde Paris
çok nazik bir şekilde pahalı olmayan bir kolyeyi babasının bileğine takmış ve babasının vücudunu
nazikçe süslemiş...
Her ne kadar La Toya Jackson, geçtiğimiz yıllarda, yalancı şahitlikten tutun da, bir kitabında
Michael’ın pedofili olduğunu söylemesine ve babasının onlara çocukluklarından beri zorbalık ettiğini
açıklamasına rağmen, Kİ BUNDAN DOLAYI JACKSON AİLESİ TARAFINDAN CİDDİ ŞEKİLDE
DIŞLANMIŞTI LA TOYA, o, son 15 yıldır aileyi bir arada tutmaya çalışıyormuş. Zaten, 12 yıl önce
direktörü Jack Gordon’dan boşanıp, çocuksuz kalınca da Michael ve onun büyümekte olan ailesine
daha çok yakınlaşmış ve onları her ay annelerinin evinde görüyormuş.
O, Michael’ı ölmeden 3 hafta önce görmüş. Katherine ve Joe’nun 60. evlilik yıldönümlerinde
Michael’ın Beverly Hills’teki favori Indian restorantında büyük bir kutlama yapıyorlarmış. O
gittiğinde Michael ve çocukları zaten oradaymış. Kapıda duruyormuş ve ona “La Toya, harika
görünüyorsun” demiş.
LaToya: “Zayıftı ama o gece çok yedi, baharatlı hint yemeğini çok sevdi, her dakikanın keyfini
çıkardı, gecenin sonunda bana sarıldı ve “bunu tekrar yapmak zorundayız” dedi. Sonra kapıya gitti,
geriye döndü ve tekrar el salladı, hoşçakal dedi. Bu benim bebek kardeşimi son görüşümdü....”
La Toya, kardeşinin ölümüyle ilgili bir sürü haberin çıkmasıyla başlayan ve yürek burkan
cenaze töreniyle biten bu iki hafta boyunca zor dayanmış. (Yani kadın röportaj sırasında bile “güçlü
olmaya çalışıyorum” diyormuş ama gözyaşlarına boğuluyormuş bir yandan da.) Michael’ın hastaneye
kaldırıldığı haberini aldığında evdeymiş.
LaToya : “Michael’dan 3 dakika kadar bir uzaklıkta oturuyordum Beverly Hills’te. Farrah
Fawcett’in ölümü hakkında bir arkadaşımla konuşuyordum.”
Farrah’ın ölümünün Ed McMahon’ın ölümünün hemen ardından geldiğini ve bugünlerde bir ölüm
haberi daha alabileceklerini, çünkü bunların hep 3lü olarak gittiklerini söylemiş.
La Toya’nın bu konuşmasından bir buçuk saat falan sonra Joe, Las Vegas’tan aramış ve “hastaneye
koş” demiş, Michael hastanede.
La Toya hemen annesinin kişisel asistanını aramış ve Michael’ı, onun evinden 10 dakika uzaklıkta
olan Westwood’taki UCLA Tıp Merkezi’ne götürmelerini söylemiş.
LaToya: “Arabama atladım ve annemin asistanıyla konuşmaya devam ettim, O nasıl? O nasıl? diye
tekrarlıyordum fakat bana bir şey söyleyemeyecekti. Fakat sonra arkadan “ o kim? diye soran
annemin sesini duydum. Annem telefondakinin ben olduğumu öğrenince çığlık attı ve “NEDEN
ONA SÖYLEMİYORSUN?” diyerek telefonukaptı ve bağırabildiği kadar büyük bir çığlıkla
“Michael öldü!” dedi.
"Azkalsın arabayı çarpıyordum, bacaklarım tüm gücünü yitirdi, gaz pedalına bile basamıyordum.
Hastanenin yanlış girişine gittim, güvenlikten arabamı almalarını istedim, çünkü çok zayıf ve
bayılmak üzereydim. Beni Michael’ın oraya götürdüler. Annem ve çocuklar ağlıyorlardı. ... Çığlık
attım, Bu doğru mu? Annem “evet, o gitti.” dedi ve ben ağlamamı hiç durduramadım. Herkes
çığlıklar atıyordu, çocuklar ağlıyorlardı ve annem onlarla birlikte oturmuş ağlıyordu."
"Paris, babasını son bir kez daha görmek istedi. Hemşire bana 'babalarının öldüğü gerçeğini
çocukların anlamasını sağlayın.' dedikten sonra, ben ve kardeşim Randy ile birlikte çocukların
ellerinden tuttuk ve dokunmak için haala sıcak olan Michael’ı görmeye odaya gittik.
...
Yüzünde bir havlu vardı ve ben onu kaldırdım, çocuklar onu gördüler ve Paris, ‘Oh babacım, seni
çok seviyorum.’ dedi. Onu kucakladık, öptük ve çocuklar onun ellerini tuttular. O gerçekten gitmiş
gibi görünmüyordu...Gözleri zaten yarı açıktı ve sanki uyuyor gibiydi, hiç soğuk bile değildi...
Michael’ı öyle görene kadar hüngür hüngür ağlayan çocuklar, onu gördükten sonra ağlamayı
kestiler ve sakinleştiler. Onun başında dualarımızı okuduk. Babanıza ne söylemek istersiniz? diye
söylediğimde hepsi 'ona özel şeyler' dediler. Paris babasının elini tutuyordu. Hepimiz yatağının
etrafında oturuyorduk. Michael’ın göğsü, onu hayata döndürmek için yapılan müdahaleler
yüzünden çok kırmızı olmuştu. Ben bacaklarına görmek için örtüyü kaldırdım, her şey çok güzel
görünüyordu. Michael saçsızdı ve makyajsızdı. Hiçbir makyajı yoktu evet ama iyi görünüyordu,
Michael gibi görünüyordu.
Sonra Paris Hilton’un annesi Kathy geldi. Michael ve benimle okul arkadaşı olan Kathy, Michael’a
hoşçakal demek için bizimle odada kaldı. Sonra, vedamızdan 30 dakika sonra, kardeşimin ölümü
hakkında bilgi veren ölüm sertifikasını imzaladım. Annem ve kardeşlerim beni seçtiler bunun için,
çünkü Michael ve benim aramda çok özel bir bağ vardı.”
...............
BURASI ÖNEMLİ:
"Michael, hiçbir zaman 2400 acrelik alana yayılmış büyüklükteki Neverland’e gömülmeyecek,
çünkü Michael bu ikinci çocuk tacizi davasından sonra o çok sevdiği Neverland’ten nefret ettiğini
bana defalarca söylemişti, Neverland onu acıtıyordu, çöküşünü hızlandırıyordu.
Michael doktoruna bi ton para ödüyordu ama o Dr. Conrad Murray, beni hastanede bile endişe
içinde bıraktı; zaten o adamın kardiolog sertifikası bile yoktu, kendini aileye tanıtmamıştı ve ben
‘doktorunu görmek istiyorum!’ deyip neler olduğunu anlatmasını talep ettiğimde de ortalıkta
görünmedi.
Paris Dr. Murray’ın dünyadaki en iyi kardiyoloğu olduğunu söyleyip “Bu babama nasıl olur?” diye
soruyordu. Doktorun avukatlarıysa doktorun hep dedektiflerle işbirliği içinde olduğunu söylediler.
Fakat ben ona yaklaşmayı başardım ve kardeşime ne olduğunu sordum fakat aldığım cevap bir
yığın hiçbir şey ifade etmeyen mırıltıdan başka bir şey değildi. Sadece, “MICHAEL YAPMADI
BUNU, ÜZGÜNÜM.” şeklinde bir şeyler söylediğini hatırlıyorum.
Tüm bu esrarengizlik ve karışıklık içinde doktor ortadan kayboldu. Bu noktada endişeler daha da
arttı. Ben de başka bir doktora daha sordum. Doktor bana Michael’ın vücudunda çok yeni iğne
izleri olduğunu söyledi. Rapora göre Michael, Demerol ve operasyonlar dışında asla kullanılmayan
Diprivan’i de içeren, uyumasına yardımcı olan uyuşturucu ilaçlar kullanıyordu. Polisler iki çuval
dolusu reçete vesaire kaldırdıklarını söylediler. Fakat bunların hepsi ortaya çıkacak ve şok
olacaksınız.
Biz bu ikinci otopsinin sonuçlarını da alınca oturacağız bir masaya, iki raporu karşılaştıracağız
halka açıklamadan önce. Benim otopsinin NASIL SONUÇLANACAĞINA DAİR ÇOK KUVVETLİ
BİR DÜŞÜNCEM VAR, ama bu noktada bir şey söyleyemeyeceğim. Bu araştırmaları tehlikeye
sokmak istemiyorum ama şunu bilin ki, Michael’ın öldürüldüğü hakkındaki düşüncem
değişmeyecek.
Biz çocuklarla beraber Katherine’in evine döndüğümüzde Michael’ın konağından bir telefon daha
aldık. Arayan Michael’ın sıkı bir Müslüman olan ve Brother Michael olarak bilinen kıdemli
asistanıydı.
Brother Michael bize, Michael’ın Lübnan doğumlu iş direktörü Dr. Tohme denen adamın Beverly
Hills’teki mülkte ve Las Vegas’ta kiralanan ikinci evdeki bütün staffları işten attığını söyledi. Ben
burada Michael’n nasıl öldüğünü anlamaya çalışırken böyle bir haber alınca bütün şüphelerim
iyice yükseldi.
Ben, direktörüm ve yakın arkadaşımız Jeffre Philips eve vardığımızda, yeni bir güvenlik görevlisi
vardı orada. .... Ben kardeşimin kokusunu her yerde duyabiliyordum, kardeşimi her yerde
hissedebiliyordum. Onun favori kolonyası Kara Orkide’yi koklayabiliyordum. Yataodasına gittim.
Yere atılmış bir gömlek vardı. Michael, hastaneye Dr. Murray’in yatak odasından taşındı, kendi
odasından o geniş holü kendi başına geçerek doktorun odasına yürümüş. Orada ne oldu, biz
bilmiyoruz. O doktorla o odada yalnızdı michael sona geldiğinde...
Öğleden hemen sonra doktor aşağı kata inmiş ve koruma Alberto Alvarez’e hemen acil servisi
aramasını haykırmış. Dr. Murray’den ve çocuklardan başkası yukarı kata çıkma iznine sahip
değildi. Hatta Paris bana, bazen, babasına oksijen verilirken Dr. Murray’in onları bile oraya
almadığını söyledi. Ya adam, Michael’a müdahalelerini bile 911’deki görevli sert zeminde yapması
gerektiğini söylediği hâlde yatakta yapmış.. Eğer bu adam kardiyologsa neden benim kardeşimi
hâlâ yatakta tutmuş. Michael o odada ölmüştü. Demir bir stant vardı kablosu aşağıya sarkan,
oksijen depoları vardı duvar boyunca, polis gelmişti ve bütün ilaçları ve oradaki çantalarda ne
varsa kaldırmıştı.
Diprivan, her zaman oksijenle verilir. Biz ailecek, Michael’ın Victory Tour’da arkasını incittiği
kazadan itibaren ilaç bağımlısı olduğunu 1984’te kabulleniyoruz, fakat ısrar ediyorum ki
Michael’ın vücudu bu konser hazırlıkları sırasında temizlenmişti. İngiltere’ye gittiğinde temizdi ve
sadece meyve suyu içiyordu. Sisteminden her şeyi atmıştı ve konserler için hazırdı. Fakat Michael
hiçbir zaman 50 konser istemedi. O, 10 taneyi kabul etmişti fakat satışlar çok olunca sayıyı arttırdı
da arttırdılar. Ya bu kadar konseri çok sağlıklı bir insanın yapması bile imkânsızdır, kaldı ki
Michael çok narindir.
O her zaman insanların iyi olduğuna inanmak istedi. Fakat o çok yumuşak başlıydı. Şu son birkaç
ay içinde, iyice soyutlandı. Ben inanıyorum ki, biz onu aradığımızda ya da görmeye gittiğimizde ona
haber verilmiyordu. Michael’ın etrafındaki insanlar onun bir insan olduğunu düşünmüyorlardı,
onu sadece bir para kaynağı olarak görüyorlardı. Michaelsa parasıyla hiçbir zaman yakinen
ilgilenmedi; oysa çok kişi onun sıtından müthiş paralar kazandı. Şu son kiraladığı yer bile buna bir
örnek. O ev var ya, ayda 15000ken Michael’dan 60000 istendi; çünkü o Michael’dı.
Biz Michael’a ulaşmaya çalıştık fakat başaramadık. Korkunç şeyler olacağını anlamıştım. Onun
etrafındaki o tayfa onu gerçek dünyadan kopardılar ve tertemiz vücuduna ilaçları tekrar soktular,
onu kontrol altına aldılar, fakat onun temiz sistemi ilaçları görünce şoka girdi ve bunlar onu
öldürdü. Ben düğmeye basacağım ve bu işin sorumlusunu bulana kadar da asla durmayacağım.
Neden ailesinden ayırdılar onu? Bu sadece para ile ilgili bir şey değil. Ben Michael için ADALET
istiyorum. Ne olduğunu, Michael’ı kimin öldürdüğünü bulana kadar da rahat uyumayacağım.
Ben kardeşimin çalışma takvimini gördüğümde şok geçirdim. Onu çok fazla çalıştırdılar. Nefes
alacak yer bile bırakmamışlardı. Her saat kostüm provası, dans provası, müzik dersleri ile doluydu.
Paris bile farketmiş, “BABACIĞIMI ÇOK FAZLA ÇALIŞTIRIYORLAR, ÇOK FAZLA
ÇALIŞTIRIYORLAR.” demişti. Ona “biletler satıldı, show ilan edildi bıdı bıdı bıdı” diyen herkes
doğrudan ya da dolaylı olarak bu ölümden sorumludur.
Ve Michael, Michael olarak asla fanlarını bırakmak istemedi. Çocukları onu çok mutlu ediyordu,
hiçbir gerçek dostu yoktu, çünkü insanlara güvenemiyordu. Zaten, sonda da yalnız bir adam olarak
o şüphe uyandıran çıkarcı insanların içinde öldü.
Michael her zaman £1million nakit olarak hazırda evinde tutardı fakat o paralar bulunmadı, çok
değerli mücevher koleksiyonundan bir parça bile ortalıkta yok. Birileri oraya girdi ve bu işi halletti.
Ben oraya gitmeden evvel bir ton insan o eve girip çıkmıştı bile.Michael’ın ölümünden sonraki
saatlerde, Janet, çok fazla üzgündü, kendi güvenlik takımı içeriye yerleştirdi. Biz, Michael’ın sahip
olduğu her şeyi onun çocuklarını düşünerek çok daha güvenli bir yere taşımayı düşünüyoruz.
Çocuklar iyi savaşıyorlar. Katherine de dadıları Grace Rwaramba ile birlikteler. Ben açıkçası,
dadının hareketlerinden de son derece kuşkulanıyorum. Onun hakkında ailenin de karışık
duyguları var zaten. Bir ara dadı Grace’in Michael’ın kız arkadaşı olduğuna dair çkan haberler bir
yalan. Ben Grace’in Michael’dan hoşlandığını duymuştum ama Michael ondan hoşlanmadı, ona
geçen Christmas’ta gitmesi için yol da vermişti. Grace hakkında çok fazla soru var kafamda. Bence
o, ailemizi Michael’dan uzakta tutma konusunda bir maşa/araç idi. Bence hareketleri çok tuhaf.
Benim tüm odak noktam şu an çocuklar. Çocuklar iyi huylu ve çok terbiyeliler fakat dışarıdaki
vahşi dünya için fazlasıyla masumlar. Televizyon izlemiyorlar. Evde eğitim alıyorlar, sadece Disney
filmlerini izlemek için izinliler. Ailemiz, onların acısını azaltmaya yardımcı olmak için bir danışman
tuttu. Michael her zaman tek başına bir ebeveyn oldu; fakat çok iyi bir ebeveyn. Onu bebek bezi
değiştirirken görmek çok komikti; çünkü onu bu hâlde görmeyi hayal edemezdiniz; fakat Michael
çok deneyimli bir babaydı ve çocuklar konusunda tam bir uzmandı. Onlar çok mutlu çocuklar, her
şeye rağmen.
Paris (babası gibi) show dünyasına girmek istiyor. Prince Michael, çok kendine güveniyor. Ben
burada biraz üzülüyorum. O sadece hastanede ağladı ve sonra bir daha hiç ağlamadı. O ailenin
küçük adamı oldu şimdi. Blanket ise bir bebek. Çok komik ve tıpkı babası gibi çok afacan. Cenaze
töreni TV’de milyonlarca kişi tarafından izlenmesine rağmen, en dokunaklı veda geçen Pazartesi
gecesi, ailenin tabutu açtığı Forest Lawn Mezarlığı’nda oldu.
Paris, pahalı olmayan bir kolye getirmişti. Kolyede tene değdiği zaman renk değiştiren metal bir
kalp vardı. Bana ‘Bu kalp iki parçadan oluşuyor; bir yarısını Babacığıma vermek istiyorum ve öbür
yarısını ise ben bundan sonra HİÇ çıkarmayacağım.’ dedi. Onu çok dikkatli bir şekilde babasının
bileğine doladı ve ‘Babacığım, bak bu senin için...’ dedi ve ekledi: ‘Bu kalp mavi olacak
babamdayken, çünkü babacığım şimdi çok soğuk; bendeyken mor.’
Ayrıca bazı renkli taşlar almıştı ve babasının vücudunu süsledi. ‘Babacığım çoksoğuk, çok soğuk.’
Michael’ın dudakları otopsiden dolayı biraz şişmişti. Paris bana ‘Bunu babacığıma kim yaptı?’ diye
sordu. Ben de ona artık dünyaya gözlerini yumduğu için olduğunu anlattım.
Oraya pullu eldivenlerinden birini koydum ve tabi favori güneş gözlüklerinden birini...
Michael Bush, Michael’ın kadim kostümcüsü, çok ayrıntılı/çok süslü krem bir ceket dizayn etti
Michael için inci ve boncuklarla dolu. Sonra siyah bir pantolon giyindi, tokasının bir tarafında iki
çocuk meleğin olduğu geniş altın bir kemer taktı, makyajcısı Karen Faye de yüzüne bir makyaj
uyguladı.
Ben Paris’le çok gurur duyuyorum anma törenindeki konuşmayı yaptığı için. Steve Wonder
sahnedeyken Paris bana eğilip şöyle fısıldadı: ‘La Toya halacığım, ben oraya çıkmak ve Babacığım
için bir şeyler söylemek istiyorum.’ Sahnedeyken ve ‘we are the world’ü söylerken bana ‘Şimdi çok
utandım’ dedi fakat sonra fikrini değiştirip gücünü topladı ve babasını ne kadar sevdiğine dair
herkesin gördüğü o kelimeleri söyledi.
Paris oğlanlardan daha dirençliydi. O, her gün Michael’ın tişörtlerinden birini giyiyor ve odasının
duvarlarının her yanı sadece babasının poster ve resimleriyle dolu. O hâlâ her gün babasına onu ne
kadar sevdiğini anlatan tatlı mektuplar yazıyor. Mektupları bir harika. Ne zaman okursanız
okuyun, ağlarsınız. Sahne ışığını seviyor Paris; babacığının şarkılarını söylüyor ve o çok özel bir
kız.
Ben 2002’de, Dianna Rose’un Katherine’nin ardından çocukların anne olarak bakıcılığını
üsteleneceği söylediğinde şok olmuştum; çünkü Michael bize bizim büyük ablamız Rebbie
Jackson’ın çocuklarına bakmasını istediğini söylerdi. Rebbi’nin Michael’ın da çok sevdiği sevgi
dolu bir ailesi vardı. Seçiminin bu yönde olduğunu aile üyelerine pek çok kez söylemişti. Bu
sebeplerden dolayı biz yeni bir haberi alacağımızı bekliyorduk; çünkü Michael her 5 yılda bir yeni
isteklerini güncellerdi; biz de 2007’de bir tane daha gelmesini bekliyorduk.
İki büyük çocuğun belirsiz geleceklerinin ne olduğu konusunda da şunu söyleyebilirim ki, doğum
anneleri Debbie Rown’un önümüzdeki haftalarda çocukların bakımını tekrar üstlemek için Los
Angeles mahkemelerinde olmasını bekliyoruz. Fakat o çocuklar Debbie’nin çocukları değiller;
çünkü çocuklar hiçbir zaman onu anneleri gibi hissetmediler. Michael’ın hayatındaki hemen
hemen herkes gibi o da para peşindeydi ve her seferinde her zaman onların annesi olmadığını
kendisi söylüyordu. Şimden sonra Debbie’nin birdenbire çozukların başına anne kesileceğini
biliyorum. Onun hakkında birkaç şey biliyorum ve olacakları engelleyeceğim. Debbie kendi
çocuklarını toplasan bir elin parmakları kadar görmüştür. Michael onu hiçbir zaman çocuklara
anneleri olarak tanıtmadı.
Blanket ise donör yumurta ve sperm bağışıyla dünyaya geldi ve Michael hiçbir zaman onun
biyolojik ebeveynini öğrenmek istemedi. Onlar yumurta ödünç aldılar ve spermlerin de katalogdan
seçildiğine inanıyorum. Michael hiçbir zaman çocuğun anne ve babasının kim olduğunu öğrenmek
istemedi. Ben bebeği kimin doğurduğunu ya da taşıyan kişinin kimin çocuğunu taşıdığını bilip
bilmediğini bilmiyorum.
Onun en büyük eğlencesi çocuklarıydı. O bir süperstardı fakat onu kayıtsız şartsız hiç çıkarsız
sevenler de sadece çocuklarıydı.
Annem için korkuyorum, 79 yaşında ve ailenin temel taşı; fakat ben de aileyi birarada tutmaya
çalışan bir yapıştırıcıyım. Herkes çok acı çekiyor. Ben o günden beri uyuyamıyorum. Bu stres
annemi de öldürecek diye çok korkuyorum.
Michael hiçbir zaman gri saçlı bir yaşlı adam olmayacağını biliyordu. O kadar yaşlanmayı hiçbir
zaman istemedi. Bana 50lerinde öleceğini düşündüğünü söylemiştir. 45lerinde evlenecek ve
50lerinde ölecekti. Hisleri çok kuvvetliydi.
Üzerindeki yüksek baskıya rağmen, onu ileriyi de düşünmesi konusunda ikna etmiştim. Brunei
Sultanından Las Vegas’ta £40million tutarında bir ev almayı düşünüyordu, konserler bittikten
sonra.
Yönetmenlikle ilgili kitaplar okuyordu ve ilk filmi THRILLER adında bir korku filmi olacaktı.
Posterlerini bile dizayn etmişti. Müzik hayatından emekli olacaktı; THIS IS IT onun için gerçekten
sondu. Bir daha hiç performans sergilemeyecekti.
İronik bir şekilde bu büyük ve yılların ardından çatırdamakta olan Jackson ailesi, Michael’ın
ölümüyle birlikte, Michael’ın ölümü ardındaki gerçeği araştırmak için tekrar birlik oldu.
Ben ona gerçekten ne olduğunu bulabilmek için elimden ne gelirse yapacağım. Onun aşırı dozdan
ölüp ölmediğini, ona bu ilaçları kimin temin ettiğini bulacağım. Michael’ın son günleriyle ilgili
olarak hâlâ Dr. Murray’le konuşma şansımız olmadı. Michael ölmek zorunda değildi. Hepimiz
onun kaybından dolayı kimsenin bilemeyeceği kadar büyük bir yas içindeyiz fakat bununla birlikte
de ona gerçekten ne olduğunun altını da deşmeye kararlıyız."
Çeviri; eVa
www.mjturkfan.com
