moonwalker

Michael Jackson hakkında hikaye okumak için ve kendi hikayelerinizi, anılarınızı paylaşmak ve mektuplaşmanız için açılmış bir konudur.
Kullanıcı avatarı
By Dr.Minnie
#4524
Herkese Merhaba
Bu konu başlığı altında @captain EO ile birlikte yazdığımız hikaye bulunacak.
Hikayeye yorum yapmanız için ve sizin de hikayelerinizi yazabileceğiniz iki başlık daha açmayı düşünüyorum. Sizden ricam bizden yorum ve desteklerinizi eksik etmemenizdir.Bu konu başlığı altında sadece biz hikayelerimizi yazacağız konu bütünlüğünün kaybolmaması açısından sizden ikinci ricam ise buraya bir şeyler yazmamanızdır.Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Kullanıcı avatarı
By Dr.Minnie
#4670
Ofisinde oturmuş elindeki köstekli saati süzüyordu. Zaman bu kadar hızlı akıp gitmiş miydi gerçekten? Şuan istediği yerdeydi ve istediği mesleği yapıyordu, hayatının değerlisini kaybetmeden önce ona hediye ettiği saate bakarak düşünceleriyle boğuşuyordu. Üniversiteden sonra hedeflerini bir bir gerçekleştirip doktorasını yaptıktan sonra kliniğini kurmuştu ama bir şeylerin eksikliğinden kendini alıkoyamıyordu. Kapısının çalması ile düşüncelerinden sıyrıldı.

"Gel." elindeki saati yerine yerleştirirken içeri gelen kişiyle göz göze geldiler.

"Kusura bakmayın Doktor hanım sizi bölüyorum ama cezaevinden tekrar isteniyorsunuz."

Anna gülümseyerek dosyayı ona doğru uzattı.

"Teşekkürler, Anna ilgileneceğim." ayağa kalktı genç kız klasik takımının ceketini alıp üzerine geçirdi dosyayı aldı ve Anna'ya döndü.

"Ben gelene kadar ofis sana emanet ben çıkıyorum."

Anna'nın onaylarcasına baş sallamasının ardından genç kızla beraber odadan çıktılar. Genç kız ofisi terk edip arabasına bindiğinde elindeki dosyayı boş olan yan koltuğuna bıraktı ve cezaevine doğru yola çıktı.

.........................................................................................................................

Jessy sıkıntılı bir şekilde eline gelen dosyaya bakıyordu. Ne de olsa dünyaca ünlü bir sanatçı olan Michael Jackson 'un avukatlığını yapmak kolay bir iş değildi.

"Durumum o kadar mı vahim?" ona yöneltilen soru ile kafasını kaldırıp kadifemsi sesin sahibine dikti gözlerini.

"Vahim denilemez bay Jackson sadece yapmadığınız bir şeyi kanıtlamak için çok emek sarfetmişler diyelim." elindeki dosyayı masasının üstüne bıraktı Jessy.

"Güzel o zaman bu spekülasyonlar silsilesinden kurtulmamın yolu çokta zor olmasa gerek."
Michael gülümsedi duydukları karşısında azda olsa rahatlamıştı.

"Sanmıyorum bay Jackson aile sizin psikolojik sorunlarınız olduğunu bu sorunların sizi bunları yapmayı iten şey olduğunu söylüyor, babanızla olan ilişkinizi de buna delil gösteriyorlar."


Jessy'nin kaşları hafifçe çatılmıştı bu adama yapılan saçma sapan haksızlığa anlam veremiyordu. Michael ise duydukları karşısında adeta şoka uğramış bir şekilde Jessy'e bakıyordu bir çocuğa yardım etmenin sonucunun bunlar olabileceğine inanmak istemiyordu. Chris'i dinlememenin bedelini bu şekilde mi ödemesi gerekiyordu?

"Psikolog mu? Adımı akıl hastasına çıkartacaklar Jessy...Psikoloğa gittiğim duyulursa Jacko delirdi diye haber yaparlar."

Jessy derin bir nefes verdi, her şey sarpa sarmış gibi görünüyordu...

.........................................................................................................................

Sandalyesinde oturup elindeki dosyayı incelerken içeriye giren cezaevi görevlilerinin iri yarı suçluyu masaya kelepçelemesi ile gözlerini onlara doğru çevirdi.

"Biz izninizi istiyoruz Doktor hanım." cezaevi görevlileri Melody'i odada suçluyla baş başa bırakmıştı.

"Doktor hanım ha, beni tamir etmeye mi geldin?" dalga geçercesine konuşan adamın suratında pis bir sırıtış vardı.

Melody dosyasını adamın önüne fırlatıp. "Seni düzeltmek? Ben tamirci değilim James, seni düzeltmeye gelmedim öğrenmeye geldim neden öldürdün?"

Adam şaşkınlıkla bakakaldı. "Ne tür bir psikologsun sen?"

Melody adama dik dik bakarken gülümsedi. "Senin anlayamayacağın türden, şimdi seni dinliyorum."

"Sorguda olduğumu sanmıyorum zaten olsam da bir şey değişmez." James yumruklarını sıkıp bakışlarını başka yöne çevirdi.

"Anladım isyancısın ve insanlarla dalga geçmeyi seviyorsun, öfke nöbetinde işin tadı tuzu, aldattı mı seni?"
Tek kaşını kaldırdı Melody. En ufak ters hareketiyle onu parçalayabilecek bir suçlunun damarına basıyordu.

"Kes sesini." Yumruğunu masaya vuran James öfkeden deliye dönmüştü.

..................................................................................
Kapının tıklatılması ile Michael ve Jessy o yöne baktılar.

"Girebilirsiniz." Kapının açılması ile içeriye Jessy'nin asistanı girdi.

"Bayan Jones Cezaevindeki müvekkilinizi psikoloğa yönlendirmişler."

"Bensiz nasıl böyle bir şeye girişebilirler, bıktım şu insanların işgüzarlıklarından."
Jessy burnundan soluyordu.

"Ama Jessy.." asistanın sözünü Jessy'nin sinirli bakışları kesti.

"Jessy, ben gitsem iyi olacak sonra yine gelirim."
Michael ortamı yumuşatmak adına bir adım atmıştı.

"Hayır bay Jackson durun lütfen."

"Efendim müvekkilinizi alan bayan Melody'miş." anı fırsata çeviren asistan Arthur'un sözleri ile Jessy'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Melody benim yakın arkadaşım Melody?" sesinde öfke yerine şaşkınlık ve telaş vardı.

"Kim bu Melody, Jessy?" Michael şaşkın avukatının tepkisine şaşırıp merakına yenilerek sormuştu. Jessy'i ilk defa böyle görüyordu. Bunca olaydan sonra bir isime nasıl bu kadar tepki verdiği kafasını karıştırmıştı.

"Dünyanın en dişli psikoloğu bay Jackson ve davayı o aldıysa, hapis yerine akıl hastanesine yatabilir müvekkilim, suçluları iyileştirebileceği algısından ne zaman kurtulacak acaba bu kız?"

Kendi sorusu ile kaşları çatıldı...

"İşte bu, bay Jackson hazırlanın gidiyoruz."
Kullanıcı avatarı
By Dr.Minnie
#4718
İnsan kendi karanlığına hapsolmaktan alıkoyamazmış kendini. Hapsolduklarından kaçmaya çalışırken darmadağın edermiş kendini ,kaçmayı kurtuluş olarak görse de kaybetmenin ilk adımıymış kaçmak. Zamanın hareket eden ibrelerinde hapsolmak mıydı yaşamak yoksa hepsi yaşadığını sanmaktan mı ibaretti.

Melodi'nin mahkumla işi bittiğinde odadan çıkıyordu kafasındaki karmaşık sorularla. Hapishanenin karanlık koridorlarında yürürken
sorguluyordu kendisini. O da mı kendini kaybedenlerdi yoksa? Bu yüzden miydi bu çabası kendini kaybedenlere karşı...

"İnsan kendini kaybetmeden bulamaz derler."

Kendi kendine bu sözleri mırıldanıp kendini avuttu Melodi. Derin bir nefes aldı ve adımlarını hızlandırarak çıkışa yöneldi.

.................................................................................................................

Hapishane'ye gelen Jessy ve Mike hızlıca içeri girdiler.

"İnsanlar dedikodular dışında hiçbir şeye odaklanmaz mı?"

sesin sahibi siniri tepesinde Jessy'di. Michael 'ı belki kamuflaj ile gizlemişlerdi ama hapishane görevlilerinin dilinden kurtulamamışlardı, hepsi spekülasyona dahil olup Michael 'ın davası hakkında konuşuyordu.

"Neredesin be Melo!"

Hapishanenin her yerinde Melodi'yi arayan Jessy peşindeki Michael'la birlikte eli boş bir biçimde birbirlerine bakıyorlardı.

"Üzgünüm, bay Jackson sanırım onu kaçırdık..."

Michael gülümsedi önemli değil dercesine.

"Jessy!"

İsmini duymasıyla birlikte kaşları çatılan Jessy sesin geldiği yöne doğru kafasını çevirdi.

"İyi ki sizi buldum bayan Jones."

Sesin sahibi görevlilerden birisiydi.

"Bir sorun mu vardı?"

Adam kafasını evet anlamında sallayıp elindeki dosyayı Jessy'e uzattı. Jessy şaşkınlıkla dosyaya bakıyordu.

"İlgilenmeniz gerekli, bayan Jones."

Jessy bıkkınlıkla nefes verip Michael 'a döndü.

"Siz lütfen gidin, sizi daha fazla tutmak istemiyorum, yine iletişime geçeceğiz."

Michael'a bu şekilde hitap etmesinin sebebi görevlinin hala yanlarında olmasıydı. Mike gülümsedi ve kafasını salladı.

"Görüşmek üzere, bayan Jones."

Michael oradan ayrılırken, Jessy elindeki dosya ve görevli ile birlikte hapishanenin karanlık koridorlarına doğru gözden kayboldular.

...............................................................................................................

Melodi olanlardan bunalmış kafası karışık bir şekilde arabasına yaslanmış yüzü hapishaneye dönük bir şekilde hapishaneyi izliyordu.

"Düşmesi kolay çıkması zor olan yer. Suçlu olmak kolay, tüm bu suçların arasında temiz kalabilmektir güç."

Bu sözlerden sonra dudaklarının kenarında minik bir gülümseme belirdi Melodi'nin ve arabasına bindi. Arabayı çalıştıracağı sırada yolcu koltuğunun kapısının hızla açılıp kapanması onu durdurdu.

"Hey! sen kimsin ?"

Tek kaşı kalkık bir şekilde karşısındaki kişiyi sorguluyordu Melodi.

"Sadece arabayı çalıştır lütfen, peşimdeler!"

"Kafan mı güzel senin tanımadığın bir insanın arabasına bini- ,Dur ne dedin sen peşindeler mi,kim peşinde ,tehlikede misin?"

"Sanırım arabana binmek benim için daha büyük bir tehlikeymiş. İniyorum ben."

Karşındaki kişinin tepkisine karşılık söylemi karşısında gözlerini devirmekten kendini alamamıştı Melodi
ondan hızlı davranıp kapıları kilitledi.

"Başın dertte yardımımı isteyip kaçamazsın."

O sırada yaklaşan gürültü ile kafalarını aracın arka camına çevirdiler. Aracın arkasından araca doğru koşan insanları gören ikili hızla birbirlerine baktı. Hemen kendini toparlayan Melodi arabayı çalıştırdı.

"Sıkı tutun."

Melodi gaza bastı ve oradan hızla uzaklaştılar.
long long title how many chars? lets see 123 ok more? yes 60

We have created lots of YouTube videos just so you can achieve [...]

Another post test yes yes yes or no, maybe ni? :-/

The best flat phpBB theme around. Period. Fine craftmanship and [...]

Do you need a super MOD? Well here it is. chew on this

All you need is right here. Content tag, SEO, listing, Pizza and spaghetti [...]

Lasagna on me this time ok? I got plenty of cash

this should be fantastic. but what about links,images, bbcodes etc etc? [...]

Swap-in out addons, use only what you really need!