moonwalker

#3752
Michael Jackson 2001 Oxford Üniversitesinde Yaptığı Konuşma

https://www.youtube.com/watch?v=AnMbkep1FeM

---------------------------------------------- 1.Bölüm --------------------------------------------------
Teşekkürler,teşekkürler sevgili
arkadaşlar,kalbimin en derininden bu
kadar sevecen,bu kadar içten bir hoş
geldinize teşekkür ediyorum..ve sayın
Başkan, kabul etmekten şeref
duyduğum nazik davetiniz için size de
teşekkürler..11 yıldır bir parti lideri gibi
bana “Heal the World” projesi için
destek veren Shmuley’e de
teşekkürümü bildirmek istiyorum.Sen
ve ben “Heal the Kids”’i oluştururken
çok çalıştık, kitap yazmamızın yanı sıra
tüm girişimlerimizde hep yanımızda
olan destekçi ve sevecen bir
dosttun.Aynı zamanda Toba
Friedman’a da teşekkür etmek
istiyorum.
Ben Albert Einstein;rahibe
Teresa,Malcolm X,Ronald Reagan gibi
tanınmış simaların doldurduğu böyle
bir yerde ders verme konusunda
oldukça mütevaziyim..Kurbağa Kermit’in bile burada konuştuğunu duyduğumda,Kermit’in
“yeşil olmak kolay değil” mesajıyla bir yakınlık hissettim,eminim o da yeşil olmayı burada
konuşmaktan daha kolay bulmamıştır benim gibi...
Zannediyorum ki,bu akşam size bahsedeceklerimin listesini saymakla başlamalıyım
önce..Arkadaşlar,bu salonda daha önce konuşan akademik uzmanlığa sahip konuşmacılar
kadar bir şey iddia etmiyorum size.. Benim tek iddiam,birçok insanın göremeyeceği kadar çok
yer ve kültür tecrübesine sahip olmamdır..İnsanın bilgisi,ilerlemesi sadece
kütüphanelere,kağıt ya da mürekkebe bağlı değil..İnsan kalbiyle yazılmış,onun ruhuna işleyen
bilgileri de kapsıyor..
Ve arkadaşlar,kısacık ömrümde çok sık yüz yüze geldiğim bir gerçek var; hala sadece 42
yaşımda olduğuma inanamıyorum.Bunu Shmuley’e de sık söylerim, benim ruh yaşım en
azından 80’lerde... ve bu gece buraya 80’inde biri gibi yürüyerek geldim (sakat ayağını
kastederek) Lütfen bu mesajıma kulak verin,çünkü size anlatacaklarım, gezegenimizi,insanlığı
iyileştirip,kendine getirebilir..
Tanrı’nın lütfuyla,çok erken yaşlarda artistik ve profesyonel kabiliyetimin farkına
vardım,kısmetliydim.Fakat elde ettiğim başarı sadece benim nasıl biri olduğumla eşdeğer
değil,dostlarım da başarımda pay sahibi..
Bu gece buraya bir pop ikonundan çok ( ya da nasıl adlandırıyorsanız) bir jenerasyonun

ikonu,çocuk olmayı fazla bilmeyen bir jenerasyonun ikonu sıfatıyla
geldim..Hepimiz,çocukluğumuzun ürünleriyiz..Fakat ben ;dünyayı umursamadan gülüp
oynanan,anne-baba ve akrabalarla tadını çıkaran,değerli ve harika bir çağın yokluğunu
çeken,çocukluğundan mahrum kalmış bir ürünüm..Hepiniz bana Jacksons 5 döneminden beri
aşinasınız, 5 yaşından beri bu grupta yer alıp şarkı söylemeye,dans etmeye başladım ve bir
daha da bırakamadım.O günden bugüne kadar bende değişmeyen bir şey kaldı;Tipik küçük bir
çocuk olmak istiyordum,,ağaçlara tırmanmak,içi su dolu balonlarla oynamak,arkadaşlarımdan
bir şey saklamak,ya da onları kovalamak....Fakat kader beni başka türlü bir yola soktu ve tek
yapabildiğim çevremdeki gülüşmelere ve oyun zamanlarına imrenerek bakmak
oldu..Profesyonel yaşamımda dinlenme-erteleme yoktu..
Ünlü olduğumdan beri, şişman bir takımın içine girip kılık kıyafet değiştirerek,sakal ve
gözlük takarak Güney California’nın kenar mahallelerinde kapı kapı dolaşır magazin dergisi
dağıtımı yapar,günümü geçirirdim..Bu kenar mahalle evlerine ayak basmayı
seviyordum,oradaki çocuklarla Monopoly oynamayı,büyük anneler gibi bakıcılık yapmayı...
Birçoğunuza bunlar önemsizmiş gibi gelir,ama ben büyüleniyordum onlardan..
Çocukluğunu yaşayamayan bir ben varım diye düşünürdüm bazen, ta ki 1930-40’lı yılların
ünlü çocuk sinema yıldızı Shirley Temple ile tanışana kadar..ilk tanışmamızda birbirimize
baktık sadece,bir şey söyleyemedik,sonra sarıldık ve ağlamaya başladık...benimle aynı acıyı
paylaşıyordu tıpkı yakın dostlarım Elizabeth Taylor ve Macaulay Culkin gibi..
Tüm bunları sizin sempatinizi kazanmak için anlatmıyorum fakat üzerinizde bir etki
bırakmam ilk önemli hedefimdi.- Bugün sadece Hollywood çocuk yıldızları olmayan
çocukluklarından acı çekmiyor,bu evrensel bir felaket,küresel bir facia..Çocukluk,modern
zaman yaşayışının en büyük kanayan yaralarından biri..Çok çocuk yapıyoruz ama onlara
istedikleri eğlenceyi veremiyor ,haklarını aramayı sağlamıyor,özürlüklerine izin
vermiyor,çocuk olmanın ne demek olduğunu öğretemiyoruz..
Bugün cocuklar hep cabuk büyümeleri icin zorlandiriliyorlar, sanki olduklari yas bi agirlikmis
ve hemen arkada birakmak gerekiyormus gibi. Ve bu konuda ben kesin dünyanin en büyük
uzmaniyim.
Bu kusak anne-baba ve cocuk anlasmasinin bitmesini görüyor. Piskologlar büsürü, raflari
dolduracak kadar kitaplar cikariyorlar - cocuklara karsiliksiz sevgi
verilmezse neler olacagina - onlarin ruhsal gelisimi icin bu gerekli olan karsiliksiz sevgiyi. Ve

onlar ihmal edilince bügün cok fazla sayida cocuklar kendilerini yetistiriyor. Böylecede anne-
babalarindan, dede-nine'lerinden ve baska aile-fertlerinden uzaklasiyorlar.

Bu kopma yeni bi nesil ortaya cikardi, 0- nesili diyelim,
X-nesilinden el-fenerini alan 0-nesili.
0-nesili dis bakimindan herseyi elde etmis olan nesil,
zenginlik, basari, degisik kiyafetli ve güzel arabali ama kalplerinde bosluk olan bi nesil. Bu
yüreginde olan bosluk, bu icimizde olan bosluk bir zamanlar kalbimiz atan ve sevgi olan
bosluktur.
Ve tek cocuklar aci cekmiyor. Anne-babalari da ayni. Nekadar kücük cocuk bedenlerine
yetiskinler sekillendiriyorsak, okadar asil kendi cocuksu erdemlerimizden uzaklasiriz. Ve
cocuklukta o kadar seyler varki yetiskinlikte saklamayi hakeden.

Ask ve sevgi , baylar ve bayanlar, insanin ailesinden en degerli mirasdir, en zengin vasiyet'dir,
bir altin miras. Ve bir hazinedir ki bir nesilden öbür nesile verilir.
Eskiden simdiki zenginlikleri bilmezdiler. Evlerinde elektrik yoktu ve cok cocuklarla ufacik
evlerde, kalorifersiz evlerde yasarlardi. Ama onlarin genede evlerinde karanlik yoktu, ve
sogukluk yoktu. Oralarda sevginin aydinligi vardi , ve kalplerin sicakligi vardi. Anne -
babalarin zenginlik hirsi yoktu , cocuklari hayatta ön plandaydi.
Hepiniz bildiginiz gibi, her ikimizinde devletleri ayrildilar, Thomas Jefferson'nun dedigi gibi
"bazi satilmayan haklar" yüzünden. Ve Amerikalilar ve Britanyalilar halende kavga etseler,
hicbir zaman cocuklarinda bazi satilmayan haklari oldugu konu olmamistir. Ve gitgide bu
haklarin dagilmasi bugün cocuklarin neseli ve korumali bi cocukluk olmamasina yol aciyor.
Ben bugün size tavsiye etmek istiyorum: Her eve bir genel cocukhaklari-listesi asalim:
1) Sevilmek-hakki, kazanmamak sartiyla
2) Korunmak- hakki, kazanmamak sartiyla
3) Kendini-degerli-hissetme- hakki, dünyaya hicbiseysiz gelmissen bile
4) Söyleyecegine-kulak-verme- hakki , enteresan olmasada
5) Gece-uyumadan-hikaye-okunmasi-hakki, aksamhaberleriyle yarismamak sartiyla veya
gecehayatiyla
6) Yetistirilme-ve-ders-hakki, okulda tabanca sutlarindan gizlenmek zonrunda kalmadan.
7)hayranlik-hakki , hatta sadece bi annenin sevecek kadar bir yüzün bile olsa
Sevgili arkadaslar, bütün insancil bilimin temeli, bütün insancil bilincin baslangici mecbur su
olacaktir : herkez,herbirimiz sevginin bi konusu olmamiz lazim. Daha kizil veya kahverengi
sacimiz, siyah mi veya beyaz mi, inancini bilmeden, bunlari bilmeden önce sevildigimizi
bilmemiz gerekiyor.

Yaklaşık 12 yıl önce, BAD dünya turuna henüz başlamak üzereyken,küçük bir çocuk anne-
babasıyla beni California’daki evimde ziyaret etti.Kanserden tükeniyordu,benim müziğimi ve

beni ne kadar sevdiğini söyledi. Ailesi,bana çocuğun yaşayacak fazla zamanı kalmadığını,her
gün ölmek istediğini anlattılar. Ona döndüm ve şöyle dedim; “Bak,3 ay içinde konser turumu
başlatmak için senin Kansas’taki kasabana geleceğim.Senin de şova gelmeni istiyorum.Sana
kliplerimden birinde giydiğim ceketimi vereceğim”. Gözleri çok bitkin bakıyordu “Bana bunu
verecek misin gerçekten?” dedi..Ben de “Evet,vereceğim ama önce söz ver,şovumda bu ceketi
giyeceksin.” Onun dayanmasını,kendisini bırakmamasını sağlamaya çalışıyordum.”Şovuma
geldiğinde bu ceketi ve eldiveni senin üzerinde görmek istiyorum” dedim..ve ona yapay elmas
taşlı eldivenlerimden birini verdim..-genellikle asla eldivenlerimi vermem-Çocuk cennette
gibiydi..
Fakat belki de şimdi cennettedir..Çünkü yaşadığı kasabaya gittiğimde onun öldüğünü
öğrendim.Ve ailesi onu eldivenimle beraber toprağa vermiş.Sadece 10 yaşındaydı
hayranım..Tanrı şahittir ve ben de şahidim ki o yaşamak için elinden geleni yaptı.Fakat en
azından ölürken sevildiğini biliyordu,sadece ailesi tarafından değil,benim tarafımdan da..ben
de onu sevmiştim.Bu dünyaya yalnız gelmedi...yalnız da terk etmedi..
---------------------------------------------- 2.Bölüm --------------------------------------------------
Bu dünyaya sevildiğinizi bilerek girerseniz,aynı şekilde bunu bilerek ayrılırsınız,bir profesör
sizin notunuzu kırabilir,kırılan olmayacaksınız ,patronunuz sizi itip kakabilir,fakat ezilen

olmayacaksınız.Kavgacı bir grup sizi alt edebilir,fakat yeni zaferler sizi bekler..Nasıl bunlar
sizin şevkinizi kırabilir ve sizi aşağıya çekebilir?
Sevginin en değerli nesnelerisiniz..Fakat sevildiğinizi hafızanızda tutamıyorsanız,dünyanızı
bir şeylerle doldurmaya mahkumsunuz.Ne kadar paraya sahip olduğunuzun ya da ne kadar
ünlü olduğunuzun hiçbir önemi yok,hala boş hissedeceksiniz kendinizi.Araştırmanız gereken
şey kayıtsız şartsız “sevgi”,koşulsuz teslim..
Arkadaşlar size bir resim çizmeme izin verin,Tipik bir Amerikan resmi, -20 yaş altındaki altı
genç intihar edecek,12 çocuk ateşli silahlardan ölecek,1352 bebek henüz ergenlik
dönemindeki genç annelerden dünyaya gelecek,399 çocuk uyuşturucu kullanmaktan
yakalanacak.- Hesap edin yıl değil 1 gün sadece...Bunlar dünya tarihinin en zengin,en
gelişmiş ülkelerinden birinde oluyor.
Biz kendimize şu soruyu sormuyoruz;bu kadar acı,kızgınlık,şiddet nereden geliyor?Besbelli
olan bir şey var: Çocuklar ihmalkarlığa aynı gürültüyle cevap veriyor,aldırmazlığa karşı
sarsılıyor ve fark edilmek için avazı çıktığı kadar ağlıyor...Amerika’da birçok çocuk koruma
uzmanının söylediği gibi milyonlarca çocuk kötü muamele kurbanı...Evet umursamazlık...
Zengin,seçkin her yeri elektronik eşyalarla boğulmuş evlerde,anne-baba eve geldiğinde
akılları hala ofislerinde..ve onların çocukları?Evet duygusuzca,umarsızca her şeyi
yapabilirler,Tv,bilgisayar oyunları,videolar,seçenekler sonsuz...
Henüz çok küçükken hatırlıyorum,deli,ahmak bir köpek vardı adını “Kara kız”
koymuştuk..Kurt-retriever kırmasıydı...Sadece bir koruma köpeği değil,korkutucu bir yanı
olan ve sinirli bir köpekti.Kardeşim Janet ve ben bu köpeğe aşırı derecede sevgi
gösteriyorduk,fakat asla onun güvenini kazanamadık,çünkü önceki sahibinden inanılmaz kötü
muamele görmüş bir köpekti..Sahibinin onu dövdüğünü biliyorduk. Nasıl dövdüğünü
bilmiyorduk ama zavallı hayvanın içindeki sevgiye cevap verme duygusu körelmiş gibiydi..
Bugün bir çok çocuk yavru hayvanları seveyim derken onların canını yakıyor,sevgi
ihtiyaçlarını karşılayayım derken onların da aileleri olabileceğini hesaba katmıyorlar.Kendi
planları ölçüsünde onları ailelerinden ayırıyorlar.Çocuklar kendi bağımsızlıklarını ilan etmeye
çalışıyorlar.Erken yaşta evlerinden ayrılıp,ailelerini arkalarında bırakıyorlar..
Benim cennet gibi bir çocukluk geçirmediğimi duyduğunuzda belki fazla
şaşırmayacaksınızdır. İlişkilerimdeki gerginliğin tek sebebi babamdır.Babam sert bir
adamdır,küçükken kardeşlerimi ve beni zorla iteklerdi,en iyi dans performansını sergilememiz
için..çok erken yaşlarda..
Şevkatini göstermekte çok zorlanırdı babam.Asla bana beni sevdiğini söylemedi ve asla iltifat
etmedi.Eğer büyük bir şov gerçekleştirmişsem,sadece bunun iyi bir şov olduğunu söylemekle
yetinirdi.Eğer ortalama bir şov sunduysam bunun berbat bir şov olduğunu söylerdi.
Çok hevesliydi...(burada duraksar,ağlamaya başlar..)...... Üzgünüm... Çok hevesliydi...... bir
mendil alabilir miyim?(tekrar kendini toparlar) Çok hevesliydi,bizim ticari başarı yapmamızı
istiyordu..ve maharetliden de öteydi,Menajerlik olarak bir dahiydi,kardeşlerim ve benim
profesyonel başarımızı elde etmemizi sağladı.En ufak bir ölçü kaçırmadan, tüm gücünü bize
kullanarak,beni bir şovmen olarak eğitti,onun gözetmenliğinde tek bir adım kaçırmıyordum..
Fakat benim gerçekte istediğim bir babaydı,bana sevgisini gösteren bir baba,babam bunu

yapmadı.Gözlerimin içine baktığında dahi bana seni seviyorum demedi..Benimle hiç oyun
oynamadı,omzunda taşımadı...Hatırlıyorum bir kere ama sadece bir kere 4 yaşındayken beni
bir karnavala götürmüştü,küçük bir ata bindirmişti. Küçük bir jest olarak görüyorum şimdi
bunu,onunsa 5 dakika sonra unutacağı bir şey belki de..
---------------------------------------------- 3.Bölüm --------------------------------------------------
Ben de bir babayım,Bir gün çocuklarım Paris ve Prince için büyüdüklerinde beni nasıl
hatırlayacaklarını düşünüyordum... Nereye gitsem onların da benimle geldiklerini
hatırlamalarını isterim,onları hayatımda nasıl her şeyden önce ilk sıraya koyduğumu
hatırlamalarını isterim..Onların da hayatlarında bir takım sorunlar var,Çünkü çocuklarım
paparazziler tarafından sinsice izleniyorlar.Benle bir filme ya da oyun parkına gidemiyorlar..
Farzedelim ki büyüdüler ve bana gücendiler, kendi seçimlerim onların gençliğini nasıl
etkiler?, Neden ortalama bir çocukluk geçiremedik yaşıtlarımız gibi diye sorabilirler mi?Bu
noktada dua ediyorum ki benim çocuklarım endişelerimi boşa çıkaracak...Kendi kendilerine
şunu diyecekler “ Bizim babamız yapabildiğinin en iyisini yaptı, kusursuz olamadı belki ama
bize tüm sevgisini veren sıcak ve hoşgörülü biriydi”-((Paris'in 7 temmuz'daki konuşmasına ne
kadar benziyor..))
Sürekli pozitif şeylere odaklanmalarını diliyorum, onlar için gönülden yaptığım
fedakarlıklara...yaptığım hatalara bakıp da benden vazgeçsinler,beni eleştirsinler istemiyorum.
Böyle düşünürken aslında onların beni kabaca yargılamayacaklarını,kusurlarımı
bağışlayacaklarını biliyorum.Kendi babam da çocukluğumun zor yıllarını inkar etmesine
rağmen beni sevdiğini biliyorum,O beni sevdi..
Beni sevdiğini gösteren ufak tefek şeyler vardı,Çocukken tatlıya aşırı düşkündüm,favori
yemeğim buzlu tatlı çöreklerdi..Babam bunu bilirdi,birkaç haftada bir merdivenlerden aşağı
indiğimde mutfakta bir kutu dolusu bu çöreklerden bulurdum.Sanki Noel baba gelip
bırakmıştı onları..
Bu gece burada babamla ilgili hep pozitif şeyler hatırlamaya,yapmadığı şeylere
odaklanmamaya,onu yargılamamaya çalışıyorum, Daha derin düşünmeye
çalışıyorum,Sonuçta güneyde yetişmiş, fakir bir ailenin çocuğuydu. “Depression”-Büyük
Bunalım-Ekonomik kriz döneminde doğmuştu (1929’ları kastediyor) ve onun babası
çocuklarını aç bırakmamak için çok savaşmış,sonunda o ve kardeşlerini acımasızca
çalıştırmaya başlamış,bu ülkenin güneyinde yaşayan her zenci çocuğun o dönemki
kaderiydi..saygınlığının çalınması,ümitsiz bırakılması...babamı öyle bir dünyada başkasının
emrinde çalışan biri gibi gördüm.. Oysa ben klipleri MTV’de çalınan ilk siyah
sanatçıydım.Bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu sonradan anladım. 80’lerde...
Babam Indıana’ya yerleşip,çelik fabrikasında çalışarak geniş bir aile kurdu.Ciğerleri
mahveden, ruhu öldüren bir yerde aileye destek olmak için çalıştı saatlerce..Hiç birimiz merak
etmiş miyizdir- Acaba bu durum onun duygularını açıklamasında zorlanmasına sebep olmuş
mudur?Çocuklarına küçükken bu kadar başarılı olmaları için zorlayan birinin kalbine surlar
örmüş müdür? Diye..
Ben de babamın aslında bize karşı tüm acımasızlığının altında aslında bize duyduğu sevginin
olduğunu görmeye başladım. Beni iteklerdi ama sevdiği için,Bu da sevginin bir türü,çünkü
çocuklarına hiç kimsenin aşağıdan bakmasını istemezdi.Şimdi zamanla,kızgınlığımın yerini

günahları,hataları affetmek aldı,intikamın yerini,uzlaşma aldı..Başlangıçtaki sinirim yerini
yavaşça affediciliğe bıraktı.
Neredeyse 10 sene önce Heal the World Yardimorganisasiyonu kurdum. Bu ismi icimde
hissetdim. Bilmiyordum - Shmuley bana sonradan bunu söyledi - böyle isim incil'de
geciyormus. Ben gercekten inaniyorummu biz bu dünyayi kurtarabiliriz, savas ve katliamlar
olan bu dünyayi? Ve gercekten düsünüyormuyum cocuklarimizi kurtarabiliriz - o elinde
tabancayla okullara giren ve arkadaslarini öldüren cocuklari - Columbine 'da oldugu gibi?
Yada bi kücücük cocugu - Jamie Bulger'i - öldüren cocuklari kurtarabilirmiyiz??
Tabiki buna inaniyorum, yoksa burda olmazdim.
Ama bunlarin hepsi affetmekle baslar, cünkü dünyayi kurtarmak icin, önce kendimizi
kurtarmamiz lazim.
Cocuklarimiz kurtarmak icin, önce herkezin icinde oldugu cocugu kurtarmamiz lazim. Bi
Yetiskin ve bir baba olarak buna inaniyorumki, önce kendi cocuklugumun ruhlarini
susdurmam lazim, yoksa bütün bi insan veya baba olamam.
Ve budur sizden istedigim - rica ettigim. 10 Sartlarin (incilde) besinci sartini yerine getirin.
Ana babaniza saygi duyun onlari kinamayin. Kuskulanip/süphe ediyosaniz onlari beraat edin.
Onun icinde bende babami affetmek istiyorum onu kinamak istemiyorum artik. Ben Babami
affetmek istiyorum cünkü ben bi baba istiyorum - ve benim sadece bitane babam var.
Gecmisimin agirligini omuzlarimdan kaldirmak istiyorum, özgür olmak istiyorum ki babamla
yeni bir iliski kurmam icin, gecmisin seytanlarini takmadan.
Nefret dolu bi dünyada ummak icin cekinmeyecegiz.
Öfke dolu bi dünyada teselli etmek icin cekinmeyecegiz.
Umutsuzluk dolu bi dünyada rüya görmek icin cekinmeyecegiz.
Ve Güvensizlik dolu bi dünyada inanmamiz icin cekinmeyecegiz. Anne babasindan birakilmis
hissendenler icin -rica ediyorum, hayat kirikliginizi birakin düssün. Anne babasinin ihanetine
ugramis olanlar icin - rica ediyorum kendizine ihanet etmeyi birakin. Ve Anne babasini
arkasinda birakmak isteyenler icin - rica ediyorum onlara elinizi uzatin.
Size ve kendime rica ediyorum anne babaniza sevgi gösterin, gösterinki onlar bizden,
cocuklarindan, gercek sevgiyi ögrensinler. Böylece bu perisan dünyaya sevgi geri gelecektir.
Shmuley birzamanlar bana incil'de yazan bi kehaneti anlatti. Orda yaziyormuski :yeni bir
dünya ve zaman annebabalarin kalpleri cocuklarinin kalplerinde yeniden dogarsa ozaman
olusurmus.
Arkadaslarim - biz bu dünyayiz ve bu cocuklar.
Mahatma Gandhi söylemiski: "zayif ve aciz duranlar hic bir zaman affedemezler. Affetmek
güclü olanlarin ayricaligidir."
Güclü olun - burda ve bugün. Güclü olmaktanda öte bozulmus pakt/antlasmayi yenileyin. Biz
hepimiz cocuklugumuzun hayat kiriklarindan artik kurtulmamiz gerekiyor ve de Jesse
Jackson'nun sözleriyle , birbirimizi affedip, barisip ve ileriye dogru yürümemiz lazim.
Bu Cagri dünyada binlerce cocugun talkshow'larda annebabalariyla barisacaklarini saglamaz,
ama bi baslangic olabilir, ve de hepimizi daha da neseli edecektir.
Ve böylece, Bay ve bayanlar, konusmami bugün aksam bi sevincle ve güvenle bitiriyorum.

Bu günden sonra yeni bi türkü havasi essin. Bu yeni türkü cocuklarin gülmesinin sesleriyle

olsun. Bu yeni türkü cocuklarin oyun sesleriyle olsun. Ve bu yeni türkü dinleyen Anne-
Babalarin sesleriyle olsun.

Beraber kalplerin senfonisini olusturalim, cocuklarimizin mucizelerine hayret ve askin
güzelliginde banyo edelim. Dünyayi iyilestirelim ve acilari yokedelim. Hepimiz beraber güzel
müzik yapalim. Allah sizi korusun ve ben sizi seviyorum.

Çeviri; Eternal-MJ &LovingMJ
www.mjturkfan.com
long long title how many chars? lets see 123 ok more? yes 60

We have created lots of YouTube videos just so you can achieve [...]

Another post test yes yes yes or no, maybe ni? :-/

The best flat phpBB theme around. Period. Fine craftmanship and [...]

Do you need a super MOD? Well here it is. chew on this

All you need is right here. Content tag, SEO, listing, Pizza and spaghetti [...]

Lasagna on me this time ok? I got plenty of cash

this should be fantastic. but what about links,images, bbcodes etc etc? [...]

Swap-in out addons, use only what you really need!