moonwalker

#1134
JUSTIN TIMBERLAKE: Çok yetenekli ve öncü olan Michael Jackson’ı sadece pop müzik için değil, tüm müzikler adına kaybettik. Birçok nesli etkilemiş birisi ve her zaman sahnede ve diğer zamanlarda onunla geçirdiğim vakitleri, müzik adına ondan öğrendiklerimi hatırlayacağım. Kalbim ailesi ve sevenleriyle.....

BEYONCE: O sihirliydi, hepimizin olmak için uğraştığı kişiydi. Her zaman Pop’un Kralı olarak kalacak. Hayat kaç kere nefes aldığınızla değil, nefesinizi kesen olaylarla ne kadar karşılaştığınızla ilgilidir. Onu gören, hisseden ya da duyan herkes için; hepimiz Michael Jackson sihrini tadan bu jenerasyonda olduğumuz için gurur duyuyoruz. Seni seviyorum Michael.

CHRIS CORNELL: Altı yaşında olduğumu ve siyah beyaz televizyonumuzda The Jackson 5’ı izlediğimi hatırlıyorum. Diğer kardeşleri de iyiydi ama onun başında bir hale vardı. 12’sinde süperstar. Ne kadar umut verici bir şey! O gerçekten sihirliydi.
“Billie Jean” cover’ını şarkıyı çok heyecanlı bulduğum için seçtim. Aslında böyle bir planım yoktu. Müziği biraz değiştirdim, ama sözlere dokunmadım. Bu bir şaka değil. Şarkının sözlerinde paniğe takılmış bir hava var, biliyorsunuz. Gerçekten kötü bir olay, biri size geliyor ve çocuklarının babası olduğunuzu söylüyor ama aslında değilsiniz.
Provalarda ve sahnede spontane takılmayı seviyorduk. Örneğin ben kimsenin tahmin etmeyeceği bir şarkıyı oturup akustik olarak çalmaya başlıyordum. Hepsi sürpriz olarak gelişiyordu. Bunu eğlencesine yapıyorduk. Bu albüm üzerinde çalışırken de ne kadar uçabileceğimi görmek istedim. Bir şarkısını cover’lamayı asla hayal edemeyeceğim, hatta istemeyeceğim birine götürdü sonuç beni… O şarkıyı alıp, kendimi onu çalarken hayal edebileceğim bir noktaya getirmek istedim. Ortaya çıkan sonuç beni çok şaşırttı, çünkü bu şarkının sözlerinin aslında ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Akustik olarak çalmaya başladığımda sözlerin bütün gücü ortaya çıktı ki bu şarkı gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılmış. Önceleri b-side olarak yayınlamayı planlamıştık ama ben fikrimi değiştirdim ve bu cover versiyonun doğrudan albüme girmesini istedim.
#1135
TIMBALAND: Şahane bir adamdı, olağanüstüydü. Çocukken izlerdim ve “Adamım, gerçekten çok çalışıyor bu adam” derdim.

SNOOP DOGG: Müziğinin ve ruhunun asla ölmeyeceğini hissediyorum, çünkü çoğumuzu etkiledi. Bize önemli biri olabilmemiz için umut verdi.

NİL KARAİBRAHİMGİL: Paylaşmak daha kolay, sıyrılıp büyümek, kocaman olmak artık daha zor. Michael Jackson kadar ikon olabilmek mümkün değil demek, eskiden “icat olunacak her şey icat oldu” diyen adama benzemek olmasın? Ama bana zor görünüyor. Konu ve dikkat dağıldı. İkon olmak, tepelere bayrak dikmek, 100 milyon satmak falan hızla uzaklaştı bence. Artık minik topluluklar derince bağlanıyor. Bu da kimseyi o kadar yaldızlı yapmaya yetmez. Allah gecinden versin, Madonna, yani kraliçe gidince de Jackson’ın ölümünden sonraki kenetlenmeye benzer bir şey yaşanır. Onun dışında ömrümüz yetmeyebilir böyle bir yıldız kayması daha görmeye… Halley gibi… O da 60 yılda bir mi geçiyor ya? Yanlış biliyor olabilirim ama demek istediğim anlaşıldı, değil mi? Dünya çapında bir daha 1982’deki Thriller gibi satmak zor. Analog dünya devrimi olur da eskiye dönersek niye olmasın? Büyük çöp çıkar o zaman dünyadan değil mi? Son olarak, Billboard 200’ün zirvesinde tam 37 hafta kalmak diye bir şey olmayacak mı derseniz, olacak, ben yapacağım!
#1136
KELLY ROWLAND (DESTINY’S CHILD): Michael, sen bize çok değerli bir miras bıraktın. Müziğimize katkılarından ve hayatımıza olan etkilerinden dolayı çok teşekkür ederiz. Bu, müzik dünyasında bugüne kadar yaşanan en üzücü gün olmalı. Huzur içinde uyu Michael. Seni özleyeceğiz.

JOHN MAYER: Hem onu, hem de kasetçalardan “Thriller”ı dinlediğimiz günleri yitirdiğimize ağladığımızı düşünüyorum. Stüdyoda sersemledim. Kültürel DNA’nın çok önemli bir parçası bizi terk etti. Huzur içinde uyu Michael Jackson.

BRITNEY SPEARS: Michael Jackson’ı Londra’da izleyeceğim için çok heyecanlıydım. Aynı tarihlerde ben de Avrupa’da turnede olacaktım ama onu izlemek için Londra’ya uçacaktım. Benim bütün hayatımı etkileyen bir isim ve öldüğü için gerçekten yıkıldım.
#1137
JUSTIN BIEBER: Michael Jackson benim ilham kaynağım… Öldüğüne inanamamıştım. “Henüz onunla tanışamamıştım bile!” diye düşünmüştüm. Gerçekten üzüldüm.
Siyahi müzisyen ve şarkıcılar bana daha çok ilham verdi. Michael Jackson ve Boys II Men örneğin… Seslerini ve insanları eğlendirme tarzlarını seviyorum. En gencinden en yaşlısına kadar geniş kitlelere dokundular. Benim de amacım bu, insanları eğlendirmek yani…

AMY WINEHOUSE: Ben Michael Jackson’cıydım. Michael Jackson mı olmak istiyordum, yoksa onunla evlenmek mi istiyordum, asla karar veremedim. Şimdi onunla ilgili atıp tutanlara kulak asmıyorum, çünkü o gerçek bir dahi. Bu böyle biline – nokta! Çocukluğu çalınmıştı, bu yüzden de etrafında çocuklar olsun istiyordu. Çocukların arasında olduğunuzda siz de biraz olsun çocuklaşabilirsiniz ve sanki yaşam sihirliymiş gibi davranabilir, hatta her gün kan ter içinde işe gidip gelen insanlardan biri olmaktan yırtabilirsiniz. Yapmak istediği şeyi gayet net görebiliyorum.
#1138
BRUNO MARS: Bütün sanatçılar Michael Jackson gibi olmayı arzulamalı. Onun yıldızlar için çıtayı yükselttiğini düşünüyorum. Buradan bütün şarkıcılara sesleniyorum. Hangi tarzı yaptığınız önemli değil, her zaman Michael Jackson gibi olmak istemelisiniz! Çünkü yaptığı her şeyde ayrıntılara önem verdi. Eldiveni, şapkası, dansları, klipleri, şarkı söyleyiş tarzı; kısacası yaptığı her şey onun ikonik Michael Jackson olmasını sağladı. Ben de onun gibi fedora tarzı fötr şapka takıyorum ama nedeni saçlarımın hep karmakarışık olması…

JESSIE J: Ne zaman bir Michael Jackson şarkısı duysam kıpırdayamıyorum, kilitleniyorum resmen. Onun şarkılarındaki büyü inanılmaz. Ne zaman bir klibini ya da performansını izlesem tüylerim diken diken oluyor.


MADONNA: Michael Jackson, Ağustos 1958’de doğdu. Ben de öyle. Michael Jackson, Orta Batı’nın varoşlarında büyüdü. Ben de öyle. Michael Jackson’ın 8 kardeşi vardı. Benim de öyle. Michael Jackson 6 yaşına geldiğinde superstar oldu. Ve belki de dünyanın en çok sevilen çocuğuydu. Ben 6 yaşıma geldiğimde ise annem öldü. O kısa yoldan bu yolculuğa başlamıştı. Benim annem olmadı ama onun da çocukluğu olmadı. Ve bir şeyiniz eksik olduğunda o şeyi saplantı haline getirirsiniz. Ben çocukluğumu anne figürü arayarak geçirdim. Bazen başarılı olduğum da oldu. Ama çocukluğunuzu yeniden nasıl yaratırsınız? Hem de hayatınızın geri kalanında tüm dünyanın gözleri sizin üzerinizdeyken? Michael Jackson’ın dünyanın gördüğü en büyük yeteneklerinden birisi olduğuna dair şüphe yok. 8 yaşındayken bile şarkı söylediğinde sizin kalbinize sözleriyle sanki deneyimli bir yetişkinmiş gibi dokunurdu, öyle hissettirirdi. Fred Astaire gibi zarif şekilde dans ederdi ve Muhammed Ali gibi vururdu. Müziği açıklanamaz bir sihirin katmanı altındaydı. Sadece sizi dans ettirmezdi, sanki uçacakmışsınız gibi bir his verirdi. Olmak istediğiniz şeyi düşlemenize teşvik ederdi. Size ilham verirdi, çünkü kahramanlar böyle yapar. Michael Jackson da bir kahramandı. O dünyanın dört bir yanındaki futbol stadyumlarında konserler verdi, yüz milyonlarca albüm sattı, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlarla yemekler yedi. Kızlar ona aşık oldu. Erkekler de onu çok sevdiler ve örnek aldılar. Herkes onun gibi dans etmek istedi. Dünyanın dışından gelmiş gibiydi ama aynı zamanda bir insandı. Birçok sanatçı gibi o da utangaçtı ve kendisini güvensiz ve rahatsız edildiğini hissediyordu. Kanka olduğumuzu söyleyemem ama 1991 yılında onu yakından tanımaya karar vermiştim. Onu yemeğe davet ettim, dedim ki “Ben ısmarlıyorum. Arabayı da ben süreceğim; yalnızca sen ve ben”… Kabul etti ve hiçbir koruması olmadan evime geldi. Arabamla lokantaya gittik. Karanlıktı ama hala güneş gözlüğünü takıyordu. Dedim ki: “Michael, bir limuzin ile konuşuyormuş gibi hissediyorum. Gözlerini görebilmem için güneş gözlüğünü çıkartabilir misin?”… Kısa bir süreliğine durdu, sonra gözlüğünü pencereden dışarıya fırlattı, bana bakıp göz kırptı ve gülerek “Beni şimdi görebiliyor musun? Daha iyi mi?” diye sordu. O anda hem savunmasızlığını, hem de cazibesini gördüm. Akşam yemeğinin geri kalanında ona patates kızartması yedirdim, şarap içirdim, tatlı ısmarladım ve hatta küfür bile ettirdim. Bunlar kendisinin yapmasına izin vermediği şeyler gibiydi. Daha sonra evime gidip bir film izledik. Divanda iki çocuk gibi oturduk ve filmin ortalarında bana sokulup elimi tuttu. Sanki romantizmden ziyade bir arkadaş arıyor gibiydi. Onu memnun ettiğim için mutluydum. O sırada bir süperstar gibi hissetmiyordu, bir insanmış gibi hissediyordu. Sonra birkaç kez daha dışarıya çıktık ama bir sebepten dolayı bağlarımızı kopardık.Daha sonra cadı avı başladı. Michael hakkında arka arkaya negatif hikayeler çıkıyordu. Onun acısını hissettim. Tüm dünyanın size karşı olmasının nasıl bir his olduğunu bilirim. Çaresiz ve savunmasın olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirim. Toplumsal linçin gürültüsü o kadar çoktur ki sesinizi asla duyuramadığınızı düşünürsünüz. Ama benim bir çocukluğum oldu. Ben hata yapmaya izinliydim ve üzerimde parlak sahne ışıkları olmadan kendi yolumu bulmuştum. Michael’ın öldüğünü duyduğumda Londra’daydım. Turnemin başlangıcına sadece günler kalmıştı. 1 hafta sonra da Michael oralarda sahne alacaktı. O anda tek düşündüğüm şey onu terk ettiğimdi. Onu hepimiz terk etmiştik. Bir zamanlar dünyayı ateşe veren bu görkemli varlığın bir şekilde parçalanmasına izin vermiştik. Hepimiz yargılamakla meşgul iken o bir aile kurmaya ve kariyerine yeniden başlamaya çalışıyordu. Çoğumuz ona sırtımızı döndük. Çaresizce onun anısını yaşatmaya çalışmak için internete girdim ve televizyonla sahnedeki şarkı söyleyip dans edişlerini izledim. Ve sonra “Aman Allahım! Çok eşsizdi, çok orijinaldi, çok enderdi ve onun gibi birisi daha çıkmayacak. O Kraldı” dedim kendi kendime… Ama o aynı zamanda bir hümanistti ve ne yazık ki hepimiz insanız ve maalesef bazen bir şeyleri kaybettiğinizde değerini anlarız. Bu olumlu konuşmamı sonlandırırken 9 ve 4 yaşındaki oğullarımın Michael Jackson’ı saplantı haline getirdiklerini söylemek istiyorum. Evimde apış arasını tutmalar ve moonwalk’lar aldı başını gidiyor. Tüm yeni jenerasyon onun dahiliğini keşfetmiş gibi görünüyor ve onu yeniden yaşatacaklar. Umarım Michael şu anda her neredeyse bunları görüp gülümsüyordur. Evet, Michael Jackson bir insandı ama lanet olsun, aynı zamanda bir kraldı. Yaşasın Kral!
#1141
PRİSCİLLA PRESLEY: O çok büyük bir yetenek. Gerçekten de Popun Kralı. Michael’i fazla tanımıyorum ama bana karşı herzaman çok tatlıydı. Ama aynı zamanda da bana karşı biraz çekingendi. Lisa’nın annesi olduğumdan dolayı. Bence Elvis ve Michael’in en büyük sorunu güven. Çok defa ihanete uğradıkları için birilerine güvenmekte oldukça zorlanıyorlardı. Onları normal insanlarla bir tutamazsınız ikisi de başka dünyadan. Asla karşılaştırma yapamam çünkü ikisi de kendi müzik tarzlarının zirvesindeki isimler.


LİSA MARİE PRESLEY: O çok zeki biri. Sıklıkla kendi dünyasına birinin girmesine izin vermez. Kendi küçük dünyasında yaşıyor. Onu gerçekten sevdim. Saçma bir nedenden ötürü veya bişeyleri örtmek için değil. Evliliğimizin çoğu zamanı sadece onun eşi olmaktan mutluydum. Onun hakkında söylenen tüm saçmalıklar utanç verici. Onu hafife almamalısınız. İstediğinde çok komik ve çok çekici biri olabiliyor. (Spiegel İnterwiew 2003)
long long title how many chars? lets see 123 ok more? yes 60

We have created lots of YouTube videos just so you can achieve [...]

Another post test yes yes yes or no, maybe ni? :-/

The best flat phpBB theme around. Period. Fine craftmanship and [...]

Do you need a super MOD? Well here it is. chew on this

All you need is right here. Content tag, SEO, listing, Pizza and spaghetti [...]

Lasagna on me this time ok? I got plenty of cash

this should be fantastic. but what about links,images, bbcodes etc etc? [...]

Swap-in out addons, use only what you really need!